Ülkemizin manevi önderlerinden birisi hiç şüphesiz Seyyid Muhammed Raşid Efendi'dir. Dünyanın her tarafından geniş kitleleri etkileyen, insanların sırat-ı müstakim bir hayat sürmesi için irşat faaliyetlerini bihakkın yerine getiren Muhammed Raşid Hazretleri, "Seyda Hazretleri" unvanıyla maruf ve Peygamber Efendimizin (S.A.V.) soyundan seyyiddir. Son devrin önemli mutasavvıf ve âlimlerinden Muhammed Raşid Efendi, 1930 yılında Siirt'in Baykan ilçesine bağlı Siyânis köyünde dünyaya geldi. Babası devrin tanınmış mutasavvıflarından Seyyid Abdülhakim el-Hüseyni'dir (K.S.) ki "Gavs Hazretleri" olarak maruftur. Babası, Siirt ve Bitlis'in köylerinde uzun yıllar şeyhlik yaptıktan sonra Adıyaman'ın Kâhta ilçesine bağlı Menzil (Durak) köyüne yerleşmiş burada irşat faaliyetlerine devam etmiştir. Seyyid Abdülhakim el-Hüseynî'nin tarikat silsilesi, Ahmed el-Haznevî, Muhammed Ziyâüddin, Abdurrahman Tâhî, Sıbgatullah Arvâsî ve Seyyid Tâhâ Hazretleri vasıtasıyla Mevlana Hâlid el-Bağdadi'ye ulaşır ki bu silsile Nakşibendi tarikatının Hâlidiyye koludur. pushfn('ads'); Muhammed Raşid (K.S.), ilk tahsilini babası Seyyid Abdülhakim el-Hüseyni'den aldı. Sonra Molla Muhyiddin, Molla Nasır, Molla Ramazan ve Molla Abdulbaki'den Arapça, Mantık, Hitabet gibi ilimlerin yanında Tefsir, Hadis ve Fıkıh dersleri ikmal etti. Daha sonra Bitlis'te Nurşin Medresesi'nde eğitimine devam etti. Bir taraftan İslâmî ilimleri, medrese usulüyle tahsil ederken, diğer yandan babasının yanında tasavvuf yolunun inceliklerini öğrendi, hizmetlerine devam etti. Babası Seyyid Abdülhakim el-Hüseyni'nin (K.S.), 1 Haziran 1972 yılında dâr-ı bekâya irtihal etmesiyle irşat görevine başladı. 1968 yılında icazetini alan ve babasının vefatıyla birlikte irşat faaliyetlerine başlayan Seyda Hazretleri, yurt içinde ve yurt dışında onbinlerce kişiyi İslâm dininin Ehl-i Sünnet yoluna davet etti. Bir taraftan sohbetleriyle insanları etkileyen Muhammed Raşid Hazretleri, diğer yandan gönüllere dokunarak yüzbinlerin gönlünde taht kurdu. Muhammed Raşid Efendi'nin irşat faaliyetleri kısa zamanda ülkenin her yerinde duyuldu. Menzil köyü ziyaretçi akınına uğruyor, kendisine intisap eden müritleri kötü alışkanlıkları terk ediyordu. Özellikle içki ve kumar alışkanlıkları olanların üzerindeki etkisi dolayısıyla yurt içinde ve yurt dışında şöhreti hızla yayılmış, yaşadığı Menzil köyü ziyaretçi akınına uğramıştır. pushfn('ads'); 12 Eylül 1980 darbesi sonrası sıkıyönetimi, artan ziyaretçi akımından rahatsız olarak Çanakkale Gökçeada'ya sürgün etti. Bu, mecburi ikamet, önce Adıyaman merkez, ardından Adana oradan da Gökçeada'ya gerçekleşmiş ve burada 18 ay gözetim