Şenol Güneş'in idaresindeki Beşiktaş, ligde oynadığı 10 maçın 9'unu kazarak taraftarlarının gönlünde taht kurdu. Bu tabloda Güneş ve oyuncular ayrı ayrı alkışı hak ediyorlar. Sezon başında kadro kalitesine rağmen Beşiktaş'ın takım olma özelliklerini sahaya yansıtamamasını defalarca belirtmiştim. Milyonlarca Beşiktaşlı gibi, Şenol Hoca'nın her hafta ince dokunuşlarıyla sahaya sürdüğü saat gibi işleyen işleyen bir takımı izlemenin mutluluğunu yaşıyorum. Beşiktaş'ın 10 maçlık süper galibiyet serisini yakalamasına rağmen hala zirvede olmayışının en büyük nedeni Türkiye'de futbolun sadece futbol olmadığının göstergesidir. Siyah-beyazlı takım, Fenerbahçe ve Galatasaray galibiyetleriyle Türkiye'nin en iyisi olduğunu gösterdi. Ancak futbolumuzda maalesef şampiyon olmak için en iyi olmanız gerekmiyor. Deprem felaketi sonrası çekilen iki takımızın maçlarıyla ilgili alınan adaletsiz karar, rakiplerin kazandığı onca penaltılarına rağmen Beşiktaş hala dimdik ayakta. Beşiktaş'ın sezon sonuna kadar sadece 3 maçı kaldı. Kalan maçları kazanıp, iki rakibinin puan kaybını bekleyecek. Zor ama futbolda her şey olabilir. YENİ NESİL BEŞİKTAŞLI Beşiktaş için yine; 'Şeref'iyle 'Hakkı'yla kazanılan bir sezon geride kalacak. Son yapılan araştırmalarda Beşiktaş'ın özellikle genç jenerasyonda çok ciddi bir taraftar artışı dikkat çekiyor. Genç kardeşlerimin takım tercihlerinde şampiyonluk sayıların değil Beşiktaş'ın şanlı geçmişi ve duruşunu tercih etmesi beni çok çok mutlu ediyor. Beşiktaş güzel bir hava yakaladı. Camia, kısır çekişmeleri bırakıp; bir olup başarıya ve odaklanmalıdır.