Açın Beşiktaş'ın önünü

Türk futbolu ve Beşiktaş camiasının içinde yıllarımı geçirdim. Bu esnada 8 güzide kulübümüzün başkanlığını yaptım. Tabii ki futbola hizmette birçok tecrübe edindim. Yıllar geçtikçe şunu öğrendim ki ''Taşıma su ile değirmen dönmez'' futbol kulüpleri için de önemli bir gerçek. Beşiktaş'ta yöneticilik yaptığım dönemde kulübümüzün borç rakamı 100 milyon dolara yaklaştığını üzülerek gözlemlemiştim. 'Bu paralar nasıl ödenecek' derken bankalardan alınan 75 milyon dolarlık kredinin borçların kapanması teklifim kabul görmemişti. Çilek değil, ekşi elma 'Gelsin Gutiler, Quaresmalar, Simaolar, Fernandesler' derken Beşiktaş'ın paraları har vurup harman savruldu. Taraftarların istediği çilekler alınarak bu ekşi elmalara hasret kaldık! Quaresma, Guti geldiğinde biz yöneticilere de İnönü Stadı'nda kurulan sahnenin önünde tahta sandalyeler konulmuştu. Beşiktaş'ın o dönem ödenebilir borcu bugün 500 Milyon dolara çıkarken tabii ki içim acıyor. Sadece Beşiktaş değil kulüplerimizin yüzde 99'u borç batağı içinde yüzüyor. Yeni spor yasasıyla değişimin olumlu yönde olacağını umut ediyorum. Tabii ki artık Kulüplerimiz artık altyapılarını güçlendirmeli, geleceğe yatırım yapmalı... Beşiktaş için birçok transfer haberlerini her gün takip ediyorum. Yine çilekler havada uçuşuyor. Kulübün ekonomisi kötüyken yöneticilere yıldız futbolcu transfer yapma baskısı tabii ki de gelecekte yine büyük tahribatlara neden olacak. Son birkaç yılda Beşiktaş'ın altyapısından genç yetenekler fışkırdı. Rıdvan, Ersin sıfır lirayken artık önemli Avrupa kulüplerinin transfer listesindeler. Emirhan, Serdar gibi gençler bu sezon görev aldılar ve çıktıkları birçok maçta Beşiktaş'ı başarıyla temsil ettiler. İsmael'den isteğim Valerien İsmael, Beşiktaş'a hava getirdi. Beşiktaş taraftarı onu benimsedi ve son alınan 3-0 yenilgiye rağmen desteğini esirgemedi.