Tek tip insan, tek tip yapı!

Bazı kişiler bilgi sahibi olmadıkları konularda fikir üretir ve kamunun gücünü kullanıp bu fikirlerini uygulamaya sokarak var olan bir estetik anlayışın yok olmasına sebep olurlar. Kamunun hakkını koruma adı altında yapılan "Tek tip insan, tek tip yapı!" düşüncesien büyük yanlışımız değil mi16 Aralık 2022 günü bir grup arkadaşla daha önceden planlanmış bir İtalya gezisi yaptık. Sabah uçağıyla Bari'ye uçtuk ve havaalanından bizi alan araçla önce Sassi di Matera, daha sonra Alberobello ve son olarak da Locorotondo'yu gezdik.Sassi di Materaİlk durağımız olan Sassi di Matera'nın İtalya'daki ilk insan yerleşim alanlarından biri olduğu düşünülmekte olup bu yerleşimin geçmişinin MÖ 7.000 yıllarına kadar uzandığı tespit edilmiş. Dar bir vadi aralığına kurulmuş olan şehirde Kapadokya yerleşmesine benzer kayaların içine oyulmuş evler bulunmakta. Bu evlerin büyük bir bölümü restore edilerek kullanılmaya devam ediliyor. Bazıları ise avlular vasıtasıyla birleştirilerek küçük birer otele dönüştürülmüş. UNESCO tarafından 1993 yılında "Dünya Mirası" olarak ilan edilmiş. Nüfusu 60.000 dolaylarında olup eski şehir büyük oranda korunmuş ve korunmaya devam ediliyor. Çoğunun genişliği iki metreyi aşmayan sokak dokusu aynen muhafaza edilmiş. Eski şehirde günlük yaşam sürmekte, bazı boş alanlara iki katı geçmeyen yeni evler de yapılmış. Yeni şehir tümüyle bu alanın dışında gelişmiş, pek de cazip değil. Sassi di Matera'yı hemen herkes eski şehri merak ettiği için ziyaret ediyor, kış ayı olmasına rağmen oldukça kalabalık bir turist grubu olduğunu gördük.Sassi di Matera'da çoğunun genişliği iki metreyi aşmayan sokak dokusu aynen muhafaza edilmiş.AlberobelloAlberobello nüfusu 10.000 dolaylarında küçük bir kasaba olup Harran evlerine benzeyen taş kaplı konik çatılı, Trulli evleri ile meşhur. İlk olarak XIV. yüzyılda inşa edilmeye başlanan bu evlerin farklı bir hikâyesi var. Bir anlatıya göre fakir olan halkın vergi korkusuyla ürettiği bir çözüm. Bu çatılar kolaylıkla sökülebilir ve sonra tekrar yapılabilir olduğu için tercih edilmiş. Bir yamaca yapılmış olan bu evler büyük bir mahalle oluşturuyor. Bize anlatılan vergi konusu pek de inandırıcı gelmedi. Bölgede bulunan 3-5 santimetre kalınlığındaki kayrak taşları ile yapılan konik kubbelerin bir alanı kapatmak için en uygun yöresel malzeme olduğu için tercih edildiğini düşündük. Bu küçük kasaba da UNESCO tarafından 1996 yılında "Dünya Mirası" olarak ilan edilmiş. Kasabanın kilisesi dahil tüm yapıları bu tür kayrak taşıyla örtülü, yapıların beden duvarları ise farklı bir taştan yapılmış ve hemen hepsi bembeyaz badanalanmış. Bazı çatıların üzerine kireç badana ile semboller çizilerek merak uyandırıcı bir görüntünün ortaya çıkması sağlanmış. Sokak sokak bu ilginç yapıları dolaşırken, birden karışımıza bir onarım faaliyeti çıktı. İki usta taş duvarın üzerine betonarme bir kiriş yapıyordu. Hemen fotoğrafını çekmek istedim, çalışanlardan biri mâni olmaya kalkıştı. Çünkü bu tür bir müdahalenin şehri gezenler tarafından görülmesi istenmiyordu. Yapının beden duvarı üzerine yapılan bu tür çağdaş bir müdahalenin, yapının içinde yaşayanlar dışında hiç kimseyi ilgilendirmediğini, önemli olan yapıların dıştan görünüşleri olduğunu söylediler. Evlerin tüm dış duvarları, kalın bir sıva tabakası ile kaplıydı. Buna karşın bahçe duvarlarının mükemmel taş işçiliğini gördük ve örnek olması açısından hemen hepsinin fotoğraflarını çektik.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6922244;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6922244;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarsinan-genimtek-tip-insan-tek-tip-yapi-6922244' });Locorotondoİlk günkü gezimizin son durağı olan Locorotondo, bir tepenin üzerine kurulmuş, 15.000 nüfuslu, küçük bir kasabaydı. Üç katı geçmeyen evleri, onların üzerinden yükselen katedralin kubbesi ve çan kulesi ile çok güzel bir görüntüye sahipti. Bu yerleşmenin de Sassi di Matera gibi hemen hemen tüm sokakları taş kaplıydı. İnsanların yürürken kaymaması için taşların yüzü çentilmişti. Yaklaşan yılbaşı nedeniyle hemen her sokağı süslenmiş olan bu yerleşmenin sokak ve dükkânlarını yoğun bir turist kalabalığı doldurmuştu. Her üç yerleşmede de ilgimizi çeken bir başka durumsa, dar olan sokaklarda hemen hiç ağaç bulunmamasıydı. Buna karşın sokakların tümünde, biraz genişçe olan bölümlere büyük saksılar içine çalı büyüğü ağaçlar yerleştirilmişti.Gelelim bizim ülkemize!Bu arada dikkatimizi çeken bir başka husus ise sokak aydınlatmalarıyla, sokakların üstünden geçen ve farklı yapı adalarındaki