Savaş sanatı

"Sun Zi" veya benim kuşağımın bildiği şekliyle "Sun Tzu" tarafından yazılan "Savaş Sanatı" üzerinde en fazla çalışma yapılmış ve tartışılmış strateji kitabı olup uzun bir süredir hem bizim hem de dünyanın önde gelen ülkelerinin harp okullarında okutulan ve üzerinde tartışmalar yapılan savaş hakkında yazılmış önemli bir eserdir. Çin'de hüküm süren Zhou Hanedanı'nın (MÖ 1046-221) ikinci döneminde ülke bütünlüğünü kaybetmiş ve Zhou Beylikleri adı verilen 148 küçük devletin olduğu bir yapıya dönüşmüştür. On beş beyliğin görece büyük olduğu bu düzene "Savaşan Beylikler" dönemi (MÖ 403-221) adı verilmiştir. Qin Hanedanı'nın MÖ 221'de Çin'e tümüyle hâkim olmasından önce çok sayıda beyliğin hüküm sürdüğü, siyasi birlik ve merkezi otoritenin olmadığı uzunca bir dönem yaşanır. Sun Zi'nin hangi tarihler arasında yaşadığı bilinmemektedir. Muhtemelen MÖ VI. yüzyılın ortasında, Qİ Beyliği'nde dünyaya geldiği ve adının "Sun Wu" olduğu düşünülmektedir. Sonraki yıllarda Sun Zi, güneydeki Wu Beyliği'ne giderek, dönemin beyi He Lu'nun hizmetine girer. Han Hanedanı (MÖ 226-MS 220) döneminde yazılmış olan "Tarihçinin Kayıtları" isimli eserde Sun Zi ile dönemin beyi He Lu arasında geçen ilginç bir olay anlatılır.Talimatlar anlaşılır olmalıBu olayın bir bölümünde Sun Zi; "Talimatlar açık değilse, emirler anlaşılmıyorsa, bu komutanın suçudur; fakat talimatlar ve emirler açık ve net olduğu halde kurala uyulmuyorsa, bu takım komutanlarının suçudur." der. Bu açıklama sonrası komuta ettiği insanlara hâkim olamayan iki komutan idam edilir, bundan sonra tekrarlanan emir ve talimatlara herkes itirazsız uyar. Bu arada hükümdar idama karşı çıkarak, komutanların affını ister. Sun Zi'nin cevabının herkese ibret olması gerekir; "Hizmetkârınız sizin tarafınızdan komutan atanmıştır, savaşta iken komutan, hükümdarlardan gelen bazı emirleri uygulamaz." Olayların gelişimi konusunda canı sıkılan hükümdar, ikinci deneme sonrası yapılan davete katılmaz. Sun Zi bu olayı şöyle değerlendirir; "Hükümdar sadece güzel sözleri sevmektedir, ancak onları hayata geçiremez." Yalnızca güzel sözleri sevmek ve ortaya çıkan olumsuz olay ve davranışları görmezden gelmek bir hükümdar için kabul edilemez niteliklerdir.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6775311;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6775311;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarsinan-genimsavas-sanati-6775311' });HesaplamaOn üç bölümden oluşan "Savaş Sanatı" kitabının ilk bölümü "Hesaplama" başlığını taşımaktadır. Bir ülke hükümdarının ve ordu komutanının herhangi bir savaş öncesi hesaplamak zorunda olduğu beş önemli faktör vardır. Bunlar; Ülkenin halkı yönetici ile aynı düşünceyi paylaşmakta mıdır Mevsim savaş için uygun mudur Savaş açılan ülkenin uzaklığı, tehlikesi, genişliği nedir Ordunun güvenilirliği, cesareti savaşa uygun mudur Askerî birliklerin durumu, komutanların güvenilirliği, ikmal yolları ve askerî harcamaların boyutu nedir"Savaş kandırmacalı bir iştir. Bu nedenle vurabilecekken vuramayacakmış gibi, saldıracakken saldırmayacakmış gibi, yaklaşıyorken uzaklaşıyormuş gibi, uzaklaşıyorken yaklaşıyormuş gibi davranmak gerekir." (s. 2)Savaş"Savaş" başlıklı ikinci bölümde ise çok daha özlü öneriler bulunmaktadır."Savaşta zafer olsa bile, uzun zaman geçmesi askerlerin yorgunluk duymasına neden olur, şevk ve heyecan kaybolur... Bu nedenle savaşın getireceği zararı bilmeyen kişiler, savaşın getireceği yararı da bilemezler... Savaş gücünü ülkesinden, yiyecek ikmalini düşmandan sağlar, böylece askerin yiyeceği yeterli olabilir Askerlikte esas olan galibiyettir, oyalanmak değil!" (s. 5-6)Taktik saldırıÜçüncü bölüm olan "Taktik Saldırı" şu günlerde yaşamakta olduğumuz Ukrayna dramı için ders olacak niteliktedir."Herhangi bir savaş stratejisinde maharet, öncelikle bir ülkeyi sağlam olarak ele geçirmektir, yıpranmış bir ülke daha az yeğlenir... En iyisi savaşmadan baş eğdirmektir... Kentlere saldırı başka çare kalmadığı taktirdedir... Savaşı bir türlü kazanamayan komutanlar birliklerini kent duvarlarına karıncalar gibi sürerler ve askerlerinin üçte birinin saf dışı kalmasına rağmen, yine de kenti düşüremezler. İşte bu, saldırının felaketle sonuçlanması demektir!" (s. 7)Geçmişi bilmeden, onun deneyimlerinden ve önerilerinden faydalanmadan, hata olarak belirtilen şeyleri tekrar etmenin insanlığa her dönem maliyeti büyük olmuştur. Dilimizde bu durumu tarif eden bir deyim de vardır; "Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak." Hayat bir savaş gibidir, hemen her gün halledilmesi ve sonuca ulaştırılması gereken yüzlerce işle uğraşırız. Karar vermek