Vazgeçebildiğin kadar özgürsün

Şu aralar etrafta pek çok şeyden sıkılmış, bir şeylerin değişmesini bekleyen, yanlış gittiğini bilse bile eskiye sıkı sıkıya tutunmuş ya da başka bir hayatişaşk arzulayıp ama kendine bile tam itiraf edemeyen insanlar görüyorum. O nedenle ben de bu hafta işin sırrını sizlerle paylaşmak istedim ve 'vazgeçebilmek'in hayatımızdaki pek çok kapıyı açan bir sihirli anahtar olduğunu anlatmaya geldim. Vazgeçmenin sırlarını öğrendiğinizde bu dünyada hiçbir şey sizi geride bırakmaktan ve yeniden başlamaktan alıkoyamayacak. Önünüzdeki tek engel sizsiniz. Bu hepimiz için oldukça zorlu bir konu vazgeçebilmek! Başlığı okuduğunuzda bile sizde pozitif duygular uyandırmadığına eminim. Kendi kendinize "Vazgeçmenin neresi güzel ya da özgürlük" bile demiş olabilirsiniz. Ama emin olun belki benim yazımla başlar ve ardından yazar Guy Finley'in 'Vazgeçebilmek' kitabını okursanız; hayatımızda artık bizlere hizmet etmeyen, bizi yükseltmeyen, bizim içimizde fırtınalar kopartmaya yetmeyen ve vazgeçemediklerimize, o sıkı sıkı tutunduklarımıza aynı şekilde tutunmaya devam ettikçe aslında neleri kaçırmış olduğunuzu anlayacaksınız. İşte o noktadan sonra başlıyor vazgeçebilmenin güzelliği. Hiç düşündünüz mü vazgeçmek neden bu derece zorluyor bizleri Çünkü var olanın, yani süregelmekte olanın muhteşem bir değişikliğidir vazgeçmek. Var olanı bırakabilmektir. Bırakmak demek, ondan ayrılmaktır, ondan bağımsız hale gelmektir, yani ondan daha ileriye geçebilmektir. İşte vazgeçmek tam da bu noktada başlar, artık kendimizi tanımladığımız şeyler içerisinde o şeyi bulamaz oluruz, çoktan gitmiştir, bitmiştir! Biz de farklı bir yöne savrulmuşuzdur; yani değişim gerçekleşmiştir; bırakmışlık, vazgeçmişlik ve işte vazgeçebilmiş halimizdeyizdir.Gerçekten bu derece zor mudur vazgeçmek, yoksa onu zor yapan sadece bizlerin algısı mıdır Bizler aslında vazgeçmeyi kaybetmek ile eş tutarız. Vazgeçmek demek, yani bir şeyi bırakabilmek demek aynı zamanda onu kaybetmektir; yani yitirmek beliriverir akışımızda. Aslında gerçekten ortada bir kayıp var mıdır Bizi mutlu etmeyen, tatmin olmadığımız bir evliliğin içinde olmaya devam etmek, istenmediğimiz bir ortamda varlığımızı sürdürmeye ısrar etmek, yaşam amacımıza uygun olmayan, bizi biz olmaktan alıkoyan işlerde çalışmak asıl kaydediş bu değil midir Tüm bunlardan özgürleştiğimizde yepyeni ve tüm yüklerinden kurtulmuş bir insan olarak çıkmaz mıyız hayatın karşısına Bu vazgeçişler değil midir bugünkü bizi biz yapan. Bize kendimizi anlatan, kendimizi bulmamızı sağlayan o vazgeçiş dönemleri ve sonrasında getirdikleri değil midirvar taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6791201;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6791201;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarsezin-sivrivazgecebildigin-kadar-ozgursun-6791201' });Bu yüzden aslında hayatta kaybetmek veya kazanmak olduğunu düşündüğümüzde kendimize veya başkalarına haksızlık etmekteyiz. Hayat bir akış halinde bazı yol ayrımları önümüze çıkardığında seçimler