Bilgi güçtür Metaverse

Birkaç aydır 'metaverse' yani 'Türkçe tabiriyle sanal evren, geleneksel kişisel bilgisayarların yanı sıra sanal ve artırılmış gerçeklik cihazları aracılığıyla kalıcı çevrimiçi 3 boyutlu sanal ortamları destekleyen, internetin varsayımsal bir yinelemesi' üzerine yazacaktım, gündem izin vermedi. Döviz kurlarındaki hareketlerdi, asgari ücretti, yılbaşıydı, koronavirüs-Omicron varyantıydı derken yazamadım. "Nedir bu metaverse" sorusunun cevabı, yukarıda yaptığım klasik tanımından öte ben de çok kısa değil. Çünkü, bir konuyu anca çok iyi bilen kısaca anlatır. Üstelik köşe yazım için ayırılan yerim de sınırlı. Bu durumda, elimden geldiğince yüzeysel de olsa anlatmaya çalışacağım. İçinde avatarlarımız ile yer alacağımız bir sanal evren metaverse. Metaverse sakinleri olarak da bu dijital evrene, gözlerimize takacağımız sanal gerçeklik gözlükleriyle gireceğiz. 'Öte-evren' yani 'metaverse' hakkında yanıt bekleyen bir sürü soru var. Bir o kadar da cahilce yapılan, bilgisizlik ve vizyonsuzluktan kaynaklanan yorum...Metaverse üzerine uzun süredir çalışılmaktaydı, ama bu fitili ateşleyen Mark Zuckerberg oldu. Geçtiğimiz haftalarda Facebook şirketi hem logosunu hem de ismini 'Meta Platforms', kısa ismiyle 'Meta' olarak değiştirdi ve dünyanın en büyük sosyal ağı Facebook, sitesini bu yapının bir alt şirketi olarak konumlandırdı. Zuckerberg, aslında Meta ile sadece kurumsal bir yeniden yapılanmanın değil, yeni bir devrin miladını da müjdeledi. Ama gelin görün ki, zamanında televizyon çıktığında "Peki, Zeki Müren de bizi görecek mi" sorusunu soranlar, ya da şeytan icadı gibi bilgisizlikten kaynaklı sığ yorumlar yapanlar olduğu gibi, şimdi metaverse ile yapılan yorumlara bakıyorum, durum aynı. Yeni bir devrimin miladındayız. İnsanın yaptığı bu devrim, insana karşı yapılan bir devrim midir Bu sorunun cevabını ancak bilgi ile çözebilir hatta çözmenin ötesinde insanlığın hizmetinde kullanacak şekilde yönetebiliriz. Yakın bir zamana kadar geleceği erken okuyan, geleceği tahmin edip buna göre pozisyon alanlar, mutlu ve başarılı olur diyorduk. Bu tarifte biz geleceğin karşısında edilgen bir konumdaymışız gibi bir algı vardı. Pek çok yazımda ve konuşmamda 'Geleceğe katlanmak zorunda değiliz, geleceği tasarlayabiliriz ve geleceği yaratanlardan olabiliriz' demiştim. Günümüz dünyasının global anlamdaki başarı tanımı ve sürdürülebilir başarının anahtarı da zaten budur. var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6677580;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6677580;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarsezin-sivribilgi-guctur-metaverse-6677580' });Distopik bilimkurgu filmlerinin başrolünde olan yapay zekâ, ilk başta karanlık bir algı yaratabiliyor, ama öyle olmaması bizim elimizde. Öncelikle yapay zekâyı bir tehdit olarak görmekten vazgeçmeliyiz, insana ve insanlığa hizmet edecek şekilde kurgulamalıyız. Zaten halihazırda pek çok alanda yapay zekâ aktif olarak kullanılmakta ve hayatımızın her alanında daha