Depremlerin En Büyüğü

Bismillahirrahmanirrahim Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah'ımıza hamd, Önderimiz, Sevgili Resulümüz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Resul Efendilerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti'ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)'ın ilke ve inkılabı İslam'a tabi olan Mü'min kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehit ve Gazilerimize salat ve selam olsun! 1999 Gölcük merkezli Marmara Depremi ve en son yaşadığımız Düzce Depremleri, depremlerin ilki olmadığı gibi sonuncusu da değildir! Maddi depremlerin en sonuncusu, dünyanın sonunu getirecek büyük kıyamettir! Hepimize bir nefes yakın olan ölümümüz ise küçük kıyametimizdir! "Ey iman edenler! Sakın ola ki,Allah içinyeryüzünde yolculuğa çıkan veya savaşa katılanve şehit olanakrabaları hakkında, "Eğergitmeyipbizim yanımızda kalsalardı, ne ölür, ne de öldürülürlerdi!" diyen şuikiyüzlüinkârcılar gibi olmayın!..!" (Ali İmran S.158) "Her nerede olursanız olun, sapasağlam kaleler içinde korunmuşbile olsanız,hattâ gökteki yıldızlara dahî çıksanız, eninde sonundaölüm gelip sizi bulacaktır" (Nisa S.78) İlahi mesajları gereği her nerede olursak olalım hata galaksilerdeki ay ve yıldızlara yerleşsek te ölümden asla kaçışımız ve kurtuluşumuz yoktur! Çünkü ölümümüz, Allah'ımızın asla değiştirilemez anayasasıdır! Her doğan ölecek, her ölen sonsuzluk âlemi için mutlaka dirilecektir! Bu değişmez ölüm gerçeğine rağmen maddi depremlere, hastalıklara ve her türlü bela ve musibetlere karşı maddi tedbirler almak hepimizin imani ve insani görevidir! Sağlam binalar ve ocaklar inşa etmek, hastalıklara karşı tabi, fıtrata uygun, doğal ilaçlar üretmek, uyuşturucuya karşı mücadele etmek için çalışmak fertlerin, toplumun ve devletin en mühim asli görevlerindendir! Bütün bu maddi tedbirleri almakta tek başına yeterli değildir! ABD, Çin, Rusya, Hindistan, Avrupa