Milli irade kazandı...

Seçim süreci üstüne basa basa muhalefete, uluslararası medyaya, küresel Erdoğan düşmanlığı ile bilinen merkezlere, "açık ara" ders verdi. Aylardır Türkiye'deki seçimlere yönelik, Erdoğan'a yönelik "yalan", "iftira" ve "algı" üzerine "senaryo"lar üretildi. Türkiye'deki tüm muhalif güçlerin birleştiği ittifak (!) , uluslararası medya ve kuruluşlar, "siyasi merkezler" tarafından desteklendi. Biden'in uzun zaman önce dinlendirici cümlelere sık sık yayınlandı ve hatırlatıldı. Hafızamız hiç unutmasın diye olanları tekrar tekrar "gözden" geçirmemiz gerekiyor aslında! Seçim sonucu, bize halkın tüm olanlara cevap niteliğinde sonuç verdiğini düşünüyorum. Demokrasi geleneğinin, Türkiye'de vazgeçilmez "aparat" olduğunu, bir daha "teyit" etti. Erdoğan'ın, halkının reyi dışında ve eserlerine dayanma dışında başka yönteminin olmadığını da, aslında daha görülür eden süreci yaşadık. Evet, seçimler 2. tura kaldı. Toplumsal "istikrar" açısından geldiğimiz noktanın daha sağlıklı durum olduğunu giderek daha fazla anlıyor olacağız. Bu kadar birikmiş "nefret", "düşmanca" yaklaşım ve bunu körükleyen "medya" ve "siyaset" anlayışı karşısında, seçim sürecinin ilk turda "bıçak sırtı" bitmesinden de, "açık ara ikinci turda bitmesi" çok daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim. Tabii ki muhalefet cephesi kendi "motivasyonunu" ayakta tutmaya ve "yalan umutlar vermeye" devam edecek gözüküyor. Anketlerin dalgası ile kendi seçmenini "konsolide" eden Millet İttifakı, bu direnişi kendince devam ettirmek için motivasyonunu diri tutmak zorunda. Ama seçmene nasıl yansır, inanır mı Erdoğan'ın seçilmesini sağlayacak gereken oranı yakalaması, hangi şartlar ve söylemler üzerinden olacak onu göreceğiz. Ama net gördüğümüz şey şudur, Muharrem İnce'ye yapılan haksızlıklar, PKK ve FETÖ Terör örgütleri ile yan yana yürümenin faturası, deprem sonrası hükümetin yaraları sarması, Erdoğan'ın eser siyaseti