Vurun Cumhuriyet'e!

2015'te, üç yıllık doktor Abdullah Biroğul, Kulp'tan Diyarbakır'a doğru giderken PKK'lılar tarafından katledildi

Doğaldır ki, Türk Tabipleri Birliği'nden bir açıklama, bir taziye, bir kınama gelecekti Ancak şöyle diyebildi Türk Tabipleri Birliği bildirisinde: "Doktor Abdullah Biroğul, kendi aracıyla seyir halinde iken uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmiştir"

Sanki Biroğul arazi kavgasında veya kan davasında katledilmişti!.. PKK, olayı üstlenmesine rağmen, TTB, PKK'dan tek kelime söz edemedi Çünkü TTB buydu artık

Aslında şaşırılacak bir durum yoktu Yıllar önce de vurgulamıştık:

"Türkiye'deki örgütler, odalar ve sendikal hareketler büyük bir hızla yutuluyor... Evet, etnikçi hareket, o örgütleri bölecek zannedilirken, durumun daha da vahim olduğu, söz konusu örgütlerin 'yutulma' riski taşıdıkları her geçen gün daha iyi anlaşılıyor... Bu örgütler, memur ve işçi sendikaları, dernekler, meslek odaları, şımaran ve büyüyen bölücü dalga karşısında 'ortaklık'tan 'marabalık' düzeyine evrildiklerini, karşılıklı bağımlılığın 'tek taraflı hizmet'e dönüştüğünü fark ettiklerinde belki de çok geç kalmış olacaklar... Bölünmeyle kurtulamayacaklar, yutulmuş olacaklar..."

2013'te Aysel Tuğluk, sağlık durumundan endişe ettikleri Apo için 'bağımsız doktorlar heyeti' sipariş edince 'göreve hazırız' diye ilk ortaya atlayan TTB oluyor

2012'de açlık grevi yapan PKK'lı mahkûmlara destek için bildiriye ilk imza atanlardan birisi TTB Merkez Konseyi oluyor

2011'de Çukurca Kazan Vadisi'nde PKK'ya karşı Türk ordusunun kimyasal silah kullandığı iftirası atıldığında, inceleme yapmak için Adalet Bakanlığı'na ilk başvuran yine TTB Merkez Konseyi oluyor Tıpkı yıllar sonra yine 'kimyasal silah iftirası'yla TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın yaptığı gibi

Apo'nun kaldığı hücrenin metrekare olarak yetersiz olduğunu dert edip çalışma içine giren de TTB oluyor

Radikalizmin yörüngesinden hiç çıkmayan TTB'nin amiral gemisi tabii ki İstanbul Tabipler Odası O da geçenlerde Cumhuriyet'in 100. Yılı için program düzenliyor

Konuşmacı olarak çağırdıkları isim Ayşe Hür!.. Türkiye Cumhuriyeti ve Ayşe Hür!.. Fıkra gibi değil mi

Türk Hekimler Birliği'nin İstanbul şubesi, "Cumhuriyetimizin 100. yılında konuşturacak başka kimseyi bulamadınız mı Hekimlerin, Cumhuriyetimizin kuruluşundaki fedakârlıklarını konuşmak varken; Cumhuriyet düşmanlarını odamızda konuşturarak odamızı kirletiyorsunuz" şeklinde mesaj atarak kamuoyunu bilgilendirmese belki de rezaletin üstü örtülecek