Bir hâkimi öldürdü diye!

Yıllar önce kaleme almıştım 'Bizden katil çıkmaz'ı Atilla Dorsay'ın "Yılmaz Güney bir hâkimi öldürdü diye mahkûm mu edelim" saçmalığı bir kere daha doğruladı bu radikal sol hastalığı

Açıkça "Bizden olan adam öldürmez" demiyor, "Bizden biri adam öldürse bile katil sayılmaz, mahkûm edilemez" diyor Kendi klanından olan caniye 'cinayet ayrıcalığı' bahşediyor!..

"Bir hâkimi öldürdü diye" İfadenin kendisi alçaklık ama fark etmiyor, ölene ve öldürülene göre değerlendiriliyor Öldürülen kendilerinden değilse mesele yok Hele öldüren, ideolojik akrabaysa!..

İnsan hakları da, demokrasi de, suç da evrensel kriterlere göre değil, ideolojik kamplara göre belirleniyor, kendilerinden olmayan insan bile sayılmıyor, dolayısıyla ortada bir suç da olmuyor!..

Hâkim Sefa Mutlu, öldürüleceğini anladığında daha erken davranıp Yılmaz Güney'i öldürseydi, o kesin 'katil' olmuştu, Yılmaz Güney de 'devrim şehidi'!.. Bu kafaya, dünya tarihinde Hitler'den bile fazla insan öldüren Stalin'i sorun, asla "Katildi" cevabı alamazsınız Çünkü o devrimci bir önder, kahramandı!..

21. Yüzyıl'ın ilk çeyreği biterken, bir kişinin, üstelik sözde aydının, katledilen birinden söz ederken, adeta bir masadan veya kaldırım taşından söz eder gibi konuşması, radikal sol taassubun nasıl da diri olduğunu ve değişime karşı direncini gösteriyor

İdeolojik dayanışmanın en adisi budur Özdemir İnce'nin bu aşağılık dayanışmaya eşlik için kullandığı "Althusser de karısını boğdu. Ne oldu Karısı da galiba çekilmez bir kadındı" ifadesi takım oyununa iyi bir örnek oluşturdu!..

'Bizden katil çıkmaz'da tam da bu gerçeğin altını çizmeye çalışmıştım Şu satırlar o günlere ait:

'Sosyolog' Pınar Selek, 'Çirkin Kral' Yılmaz Güney, 'Şair' Ayşe Özzümrüt... Listeyi uzattıkça uzatabilirsiniz...

Başka hangi mahkûm veya sanık anılırken mesleğiyle anılıyor, bilen var mı Mesela romancı hırsız, atom mühendisi üç kağıtçı, marangoz tacizci, fizikçi kalpazan gibi!.. Peki, Pınar Selek'in ayrıcalığı nereden geliyor da sanki kimliğindeki ön ismi 'sosyolog'muşçasına sürekli bu sıfatla anılıyor
Zannedersiniz, Mısır Çarşısı'nda çoluk çocuğun katledildiği patlamadan değil de 'meslekî' bir dâvâdan yargılanıyor!.. Ve sanki onun şahsında 'bilim' ve bütün sosyologlar engizisyonda hesaba çekiliyor!..

Aynı kafaydı, Ayşe Özzümrüt'ü 'şair' yapan, ödüller veren... Oysa o, MLSPB'li bir katildi ve MHP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanı Ali Rıza Altınok'u eşi ve kızıyla birlikte katleden dört teröristten birisiydi... Özzümrüt, 1991 yılında tahliye oldu Cezaevinde yazdığı şiirlerden biri Ahmet Kaya tarafından bestelendi ve yazdığı kitap, içinde bulunduğu çevrenin organizasyonlarının birinden ödül aldı Şimdi aramızda, şair, yazar ve sevgi kelebeği olarak dolaşıyor..."