Zam sağanağının kazananları

Yeni yıla henüz girmemiştik, tatil başlamış, başkent sokaklarında eve varma telaşı yaşanıyordu. Peşpeşe Resmi Gazete'nin "mükerrer" baskıları yayımlanmaya başladı. Önceleri rutin zannettik. Çünkü her yılbaşında birtakım yeni düzenlemeler olur, bunlar Resmi Gazete'de yayımlanarak kamuoyuna duyurulurdu.Bu sefer önceki yıllardan farklı olduğunu yeni yıla zam sağanağı ile girdiğimizi ilerleyen saatlerde anlamaya başladık. "Yeni yıl kutlamalarının Hıristiyan geleneği olduğu, Müslümanların kutlamasının günah olduğu" tartışmaları arasında herkes eve çekilmişti, belki güzel bir yemek yenecek, televizyon izlenecekti. Zam oranları belli oldukça dinsel tartışma bir yana insanların yedikleri boğazlarına dizilmeye başladı. Doğalgaza, motorine, benzine, yağa, tuza zam zam zam Bir de elektriğe Elektriğe gelmişken biraz duralım. Öyle zam oranları açıklandı ki, ilk faturalar geldiğinde herkes çarpılacak gibi. Örneğin yoksulun tarifesine bile yüzde 50 zam yapıldı. Yani bir fatura döneminde, buraya dikkat bir ay değil, 150 kilovatsaat ve altında elektrik tükettisyeniz faturanızı artık yüzde 50 zamlı ödeyeceksiniz. "Bakın, halinize dua edin, sizin canınızı yüzde 50 yaktık" savunmaları hemen zamların peşi sıra geldi. Diğer tarifeler mi Onları hiç sormayın Şu kadarını söyleyelim, "teğet geç"medi. Önce zam gerekçeleri açıklandı: Maliyetler çok arttı, uzun süredir yapmadığımız zamları yapmalıydık. Ardından tehditler geldi: Sokağa çıkan olursa gideceği yere kadar kovalarız. O zaman soralım; maliyetleri kim artırıyor, elektrik aboneleri mi Canı yanan insan inler, geçmezse doktora başvurur. İktidarın bakış açısıyla bakarsak, inlemek de doktora gitmek de yasak kovalarızElektriğe öyle zamlar yapıldı ki, halk da kaybediyor, devlet de Örneğin sanayi elektriğine zam yüzde 125. Bir örnek verelim. Diyelim ki zam nedeniyle faturanızı 100 TL fazla ödeyeceğiniz netleşti. Peki bu paranın ne kadarını devlet alacak 34 TL'sini. Geri kalan ne olacak işte burası iç karartıcı. Geriye kalan tamı tamına 66 TL'yi elektrik dağıtım şirketleri alacak. Yani yoksullarımız dahil, devlet-millet el ele verdik, dağıtım firmalarına çalışacağız, ne mutlu bize.