Şanlıurfa'dan ses nasıl geliyor

Geçen hafta Şanlıurfa'da CHP Doğu Masası'nın çalışmalarını izledik. CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı ve parti meclisi üyesi Devrim Barış Elçi bölgedeki partililerle üç güne yayılan bir görüşme trafiği yaşadı. Suriye sınırındaki Akçakale'den Birecik'e kadar CHP tabanını gözlemleme şansımız oldu. Salıcı ve Elçi'nin çabalarının işe yaradığını katılımlardan ve partililerin heyecanından anlamak olanaklı. Kent merkezinde CHP'li olan kamuoyu önderlerini de dinledik. Şanlıurfa'da CHP'nin bu kadar nitelikli bir tabanı olduğunu önceden kestirmek zordu. Bir gözlemimiz de şu: Sahadaki benzer siyasi çalışmalara CHP hasret kalmış. Sürdürülmesi partinin üye sayısına yansımaya başlamış, sandığa da mutlaka yansır.Biz asıl Şanlıurfa'da yaşanan diğer olumsuzluklara dikkat çekmeye çalışacağız. 1980'li yıllarda bölgede yaşanan kuraklık ve su kıtlığı sinemanın konusu da olmuştu. Yavuz Turgul'un senaryosunu yazdığı, Nesli Çölgeçen'in yönettiği Züğürt Ağa filmi, Türk sinema tarihine de girdi. Özal ve Demirel hükümetlerinin en çok keyifle bahsettikleri konu GAP'tı. Özal'ın televizyonlardaki "İcraatın İçinden" konuşmalarının başlangıç görüntülerini de bu proje kapsamındaki barajlar oluştururdu. Türkiye bu projeye büyük kaynaklar harcadı. Barajlar, su tünelleri, kanallar. Fırat'ın üzerinde baraj yapacak uygun yer kalmadı. Barajlarda tutulan su tarlalara akmaya başladı.Gelin görün ki sorunlar bitmediği gibi ciddi eksiklikler yaşanıyor, yeni yeni sorunlar oluşmaya başlamış.Sorunların biri kanallar. Bazı kanallar yapılmış, yan kanallardan tarlalara kadar su akıyor. Bazı ana kanalların yan kanalları yapılmamış. Bazı ana ve yan kanallar yıllardır tamamlanmasına karşın su verilmiyormuş. Bazı bölgelere de hiç kanal yapılmamış. Bölgede yılda iki ürün hasadı yapılabiliyor. Su verilmeyen ve kanal yapılmayan tarlalar bu olanaktan yoksun. Ancak su gelen bölgelerde ise yöresel deyimle toprak "cılk" olmuş. Aşırı sulama öyle bir boyuta ulaşmış ki Suruçlu Mahmut Yavuz, "Bizim çocukluğumuzda toprağı