Biz niye savaştık

Karabağ'da çatışmalar sona erdi. Sözde devletin sözde lideri, her türlü yapının 1 Ocak 2024'te tasfiye edilmiş olacağını ilan etti. Bölgede yerleşik Ermenilerin nerede yaşayacaklarına bireysel olarak kendilerinin karar vereceğini duyurdu. Azerbaycan bağımsızlığını ilan etmesinin ardından toprak bütünlüğünü de sağlamış durumda. Geçen 32 yıllık süre Azerbaycan açısından sancılı oldu.

"Dünya'nın damı" olarak adlandırılan Kafkasya'da devlet olmak kolay değil. Coğrafi olarak iki deniz arası. Kuzey-güney ve doğu-batı arasında bir geçiş güzergâhı. Çok sayıda halk bir arada yaşıyor. Enerji kaynaklarını da unutmamalı. Jeopolitik çıkarların en yüksek olduğu alan.

Türkiye bölgeye sadece komşu değil. Tarihsel, dinsel ve köken akrabalıkları var. İkinci Karabağ Savaşı'ndan sonra bölgeye kendi çapında bir "aktör" olarak girdi. Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ilişkinin bir benzeri sanırız başka iki ülke arasında söz konusu değil. Öyle ki kardeş Azerbaycan, TANAP üzerinden Türkiye'ye aktarılan doğalgazın bir miktarını kendisininmiş gibi üçüncü bir ülkeye satılmasına olanak tanıdı.

ERMENİ KOMŞULARIMIZ

1900'lerin başından sonra Türklerle Ermeniler arasında oluşan kinin her geçen gün abartılması ve canlı tutulması için inanılmaz kaynaklar, çabalar harcanıyor. Haritaya baktığımızda Ermenistan'ın doğu komşusu Azerbaycan, batı komşusu Türkiye. Zaten güney ve kuzeyden de birer komşusu var: İran ve Gürcistan. İran, Batı dünyasıyla birleşik değil, Gürcistan bağımsızlık sonrası iç karışıklıklar nedeniyle yıpranmış, Rusya ile ağır sorunları var. Türkiye'nin Azerbaycan ve doğusuna ulaşması için Ermenistan'a, Ermenistan'ın da dünyaya açılabilmesi için Türkiye'ye ihtiyacı var. Coğrafyanın dayattığı durum ortada: Savaştan çok bu ülkelerin barışa gereksinimi var. Ayrıca savaş, küresel aktörlerin, yerel halkları "ütmesi" için inanılmaz bir ortam yaratıyor.