ABD'den F-16 adımı

Türkiye'nin savunma gereksinimleri kendisine özgü özellikler taşıyor. Bir yandan ülke içinde bölücü, aşırılıkçı terör örgütleriyle yoğun mücadele sürüyor bir yandan da Irak ve Suriye gibi güney komşularında zorunluluktan askeri harekât yapılıyor. Azerbaycan'a Karabağ'da sağlanan destek, Libya'daki konumu da yine Türkiye'ye özel.Bu durum, Türkiye'nin kapsamlı bir hava gücünün varlığını zorunlu kılıyor. Tanker uçakların alımı sırasında, "Türkiye'nin uzak mesafeli hedefleri mi var, ne gerek var bu uçaklara" gibi eleştiriler gündeme gelmişti. Ancak bu uçakların terörle mücadelede bile gerekli olduğu ortaya çıkmıştı.FETÖ darbe girişiminin ardından gelişen süreçte Rusya ile S-400'lerin alımının ardından ABD'nin F-35 projesinden Türkiye'nin dışlanması iki müttefik arasında bu boyutta ilk kez yaşanan gelişmelerdi. Türkiye F-35 açığını kapatmak için arayışlara girdi. Kendi uçağını üretme yoluna gidildi, İngiltere ile bu konularda yakınlaşma sağlandı, projede geri dönülme noktaları geçildi. Yalnızca uçak değil diğer hava savunma sistemlerinde de ileri adımlar atılıyor. Hisar, Siper füze sistemleri Türkiye'nin bu konudaki "büyük yetersizliğini" birkaç yıl içinde ortadan kaldırabilir.Bu ortamda Türkiye, yeni F-16'ların alımı ve elindeki uçakların mevcut teknoloji düzeyine güncellenmesi için bazı cihaz gruplarını almak yönündeki isteğini açıkladı. Öneriyi değerlendiren ABD, Türkiye ile "daha fazla kopma yaşanmaması" için isteğe sıcak yaklaştı. F-35 projesinden Türkiye'yi dışlayan ABD, F-16 konusunda niye farklı tutum sergilediBu sorunun ABD çıkarları açısından yanıtları var. Birincisi, ABD, Türkiye'nin hava savunma sistemleri ve savaş uçakları alanında farklı kaynaklara