Büyük zaferde payı olan herkesi ayakta alkışlıyorum. Dile kolay art arda üçüncü kez Avrupa Futbol Şampiyonası'nda finallere kaldık.

Maçın teknik analizini yapmak çok yersiz olsa da küçücük bir cümlem var. Hırvatistan deplasmanıyla içeride Letonya maçının 11'leri bu kadar birbirine benzememeliydi. Skora bakan maçı izlememiş birisi belki rahat bir galibiyet olduğunu düşünebilir ama aslında çok zordu. Montella, Hırvatistan deplasmanı ve bu maçla beraber rüştünü ispatlamakla kalmadı önümüzde oynayacağımız Almanya hazırlık maçına dair de umutlandırdı.

Belki de en çok Almanya'da yaşayan Türkler için seviniyorum. Ay-yıldızlı formayı yerinde destekleme ayrıcalığına sahip olacaklar. Üstelik kasım ayının ortasında bu büyük zaferi kutlamak için Almanya ile yapılacak bir de özel maç olması onların keyfini bir kat daha fazla artırıyor olsa gerek.

Dün gece tarihimizin en kritik maçlarından birini oynadık. Bu tip mücadelelerde biraz daha deneyimli isimlerle sahada yer almak her zaman için daha mantıklıdır. Nitekim Cenk Tosun, attığı iki golle bu dev zafere imza atmayı başardı. Bana kalırsa Ferdi sol bek oynasa daha verimli olur. Bu takıma bir sağ bek bulmak şart.

Onlar 'Bizim Çocuklar' ve onlar bizim çocuklarımıza Avrupa Şampiyonası'nda ay-yıldızlı formayı izletme gururunu yaşattılar. Özellikle Yusuf Sarı'yı, Abdülkerim'i, Yunus Akgün'ü ve Kerem Aktürkoğlu'nu çok beğendim. Yukarıda belirttiğim gibi bu ekibe Arda Güler'in gelişi, İrfan Can gibi bir ustanın dahil oluşuyla Almanya'da ses getiren ve tarih yazan bir takım izleyeceğimizi düşünüyorum.