Kim derdi ki; ''Galatasaray ve Fenerbahçe art arda ikişer puan kaybedecek''... Çok enteresan bir sezon oluyor. Her ne kadar sosyal medyasıyla, trol savaşlarıyla, güdümlü yorumcular ve kanaat önderleriyle, yönetici demeçleri ve kulüp açıklamalarıyla, rekabet saha dışında da köpürtülmeye çalışılsa da iş sahada bitiyor. İki takım da hakem kararlarından mağdur olduğunu iddia edip şampiyonluklarını istemeyen kliklerden, komplo teorilerinden bahsedip duruyor. Fenerbahçe, kümede kalma mücadelesi veren zayıf bir takım karşısında üstünlüğünü koruyamazaken, Galatasaray'sa kalesine isabetli üç şut çekilen maçta üç gol yiyip bir puanı zor kurtarıyor. Herkese sabır, güç, kolaylık ve ruh sağlığı temenni ediyorum. Kimsenin işi kolay değil, çarşı-pazar çok karışık. Düşünsenize, sezon başından beri içeriden dışarıdan yoğun şekilde altı oyulan Okan Buruk bu hengamede hem de bir golcüsü sakat, bir diğeri cezalıyken karşısına dikilen Gomis ile de uğraşmak zorunda kaldı. Son gelen haber, Muslera öncülüğünde futbolcuların isteği doğrultusunda Gomis'in affedildiği şeklinde. ''Kol kırılır, yen içinde kalır'' şiarı vardır Galatasaray'da... Kabul... Şartlar çok çetin; bu da kabul... Sezonun düğümünü çözebilecek bir derbi öncesi yaşananlar ve gelinen nokta tamamıyla mantıksız gibi duruyor. Ama yapacak bir şey de yok. Kol, ''şimdilik'' yen içinde kalacak ancak kırıldı bir kere. Bafetimbi Gomis bir Galatasaray