Ismael Beşiktaş'ın Milne'ı olamaz mı

Futbol iklimimizin ne denli kirli ve zehirli olduğunu sanırım bilmeyen yoktur ama bilmezden gelmek işimize geliyor. Birileri imparator yapılırken nice Rasim Kara'ların hakkının yendiği ise hep görmezden gelinir. Beşiktaş teknik direktörü İsmael geldiği günden beri tartışılıyor.İsmael'e hemen her hafta tek maçlık ömür biçiliyor. 9 hafta içinde Y. KOL felaketi yaşanmış, sakatlıklarla takım sürekli bozulmuş, alkışladı diye kendisini atanlar sinkaflı küfürlere sırtını dönmüş, ona buna çalışan VAR ona hiç çalışmamış, tüm bu aksiliklere rağmen hala zirvede kalabilmesi kimseyi ilgilendirmiyor varsa yoksa eleştiri!..Dahası camia içinde de tekme vurmak için sıraya giren, başını Güneş'çilerin çektiği bir kitle var. Bu kitle, Güneş'in son iki sezonunda ilk yarılardaki laubaliği ile şampiyonlukları hediye ettiğini ve bugün F. Orman'ın arkasından ağır eleştiriler yapılmasına sebep olduğunu ise nedense görmezden geliyor. İsmael eleştirilemez mi Elbette eleştirilebilir ama eleştirilerde de bir izan olmalı. Basınımızın kadrolu renkli yorumcuları ne hikmetse renkli takımların hocaları için ağızlarını bile açamazken İsmael'e atış serbest. Derbide son 15 dakika renkli rakibini ezen Beşiktaş için "ama ilk 70 dakika" diyenler, Giresun maçındaki ofsayt gol üzerinden "ya gol olsa idi" geyiği yapıyorlar. Hâlbuki biraz şans olsa maç 4, 5-0 olabilirdi.ŞL'de oyuncularının yarısı kaçmış D.Kiev'e elenen, Avrupa liginde tarihi farktan rakibin beceriksizliği ve zorlama kırmızı ile kurtulup beraberliği zor kurtaran; kendi sahasında rakibinden 4 yiyen, VAR'ın penaltı standartsızlıkları ve son dakika golü ile