Râsihun nedir (1)

Rasihun, Kur'an-ı Kerimde ismi olan, içtimai hayatımızda cismi anlaşılamayan bir terim.Bu terim bizzat ayet-i kerimelerde geçmesine rağmen birçok alim, hoca ve bilhassa ulema-is'sû, bu tabirlerin semtine uğramaz veya bu tabirleri tahrife yeltenir. Fakat, "Gaybı ancak Allah bilir, başkasına isnat etmek şirktir." diye de, kanaat izhar ederler. Suret-i haktan gözükerek bir de bunun adını "Kur'an Müslümanlığı" ilan ederler veya zehri altın kupa içinde sunarlar. O halde biz önce, bu terimlerin geçtiği ayet-i kerimelerin meallerini, sonra da, sosyal hayatımızdaki karşılığını bulmaya çalışalım. Evet, "râsihun" tabirinin geçtiği ayet-i kerimelerden birinin meali: "Sana kitabı indiren O'dur. O'nun (Kur'an'ın) bazı ayetleri muhkemdir ki, bunlar kitabın esasıdır. Diğerleri de, müteşabihtir. Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onu te'vil etmek için ondaki müteşabih ayetlerin peşine düşerler. Halbuki onun te'vilini ancak Allah bilir. İlimde yüksek payeye erişenler ise: 'Ona inandık hepsi Rabbimiz tarafındandır.' derler. (Bu inceliği) ancak aklıselim olanlar düşünüp anlar." (Âl-i İmran, 7). Bu ayet-i kerimeyi bir kısım mütercimler böyle meallendirmişlerdir. Bir kısım müfessirler de, aynı ayet-i kerimeye şöyle meal veya mana verirler: Bunlar "ve'r-rasihun" kelimesindeki "vav" harfini bağlaç kabul etmişlerdir ki, bu takdirde mana şöyle olmaktadır: "Hâlbuki onun te'vilini ancak Allah ve ilimde yüksek payeye erişenler bilir." (Âl-i İmran, 7). Bu "râsihun" tabiri aynen Nisa, 162'de de geçmektedir. Mekan darlığından ayrıca zikretmiyorum. Bu anlayışa göre Kur'an-ı Kerim'deki hatta hadis-i şeriflerdeki müteşabihatın anlamları, zaman içinde ilmin gelişmesi ve hadisatın olgunlaşmasıyla anlaşılabilecek ve çözülebilecek meselelerdir. Mesela, Deccal ve