"Cumhurbaşkanımızın desteği tam"

Orta Vadeli Program ile ilgili teknik detaylar önemli ama asıl önemli olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın toplantıda belirttiği şu cümleler

"Hükümet olarak, Orta Vadeli Program'a desteğimizin tam olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum. Programımızda hiçbir sorunu görmezden gelmedik. 7 temel adımda öncelikli reform adımlarını belirledik. Program döneminde ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Katma değerli yatırımların önünü açacağız, sağlıklı bir büyüme sağlayacağız. Sıkı para politikasının da desteğiyle enflasyonu tek haneye düşüreceğiz. Cari işlemler dengesini iyileştireceğiz."

Buradaki 'destek' kavramının ne denli kıymetli olduğunu söylememe gerek yok sanırım.

Zira yerli ve yabancı basın mensuplarıyla yaptığı toplantıda Şimşek'in, yeni OVP'yle ilgili olarak, "Dezenflasyon programına ilişkin olsun, maliye politikasına ilişkin olsun sayın Cumhurbaşkanımızın desteği tam. Bunu sadece hissetmiyoruz, görüyoruz, o konuda net mesaj vermek istiyorum. En ufak tereddüt yok." sözleri dikkat çekici.

Yani buradaki sihirli kelime 'destek'...

Tereddüt etmeyin, güvenebilirsiniz deniyor.

Çünkü biliniyor ki buradaki asıl blokaj 'güven' kavramının altında yatıyor.

'Güven' kavramının altında yatan blokaj kırıldığı anda ise

Yatırımların gelmeye başlayacağı, çarkların çalışmaya başlayacağı biliniyor.

O yüzden de Şimşek özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın desteğinin altını çiziyor.

Zira hâlihazırda OVP'nin gerçekçi bir çerçeveye sahip olduğu görülüyor.

Bu bağlamda Prof. Dr. Selva Demiralp'in "Orta Vadeli Program'ın artıları ve eksileri neler" isimli makalesinde belirttiği şu cümlesi önemli...

"Geçen seneki program üzerinde yapılan revizyonlara baktığımızda bu seneki programın ayakları daha yere basan, içsel tutarlılığı daha güçlü ve öncelikleri daha doğru belirlemiş bir program olduğunu görüyoruz."

Orta Vadeli Program'ın ekonomistlerin de belirttiği üzere güvenin yeniden kazanılmaya çalışıldığı bir niyet mektubu niteliğinde olduğu söylenebilir.

Zira üzerinde çalışılan konular kolay değil.

Bu denli zorlayan bir enflasyonla mücadele etmek kolay değil.

Hele ki cari açığın, döviz borcunun, bütçe açığının, tasarruf sorunun olduğu bir süreçte hiç kolay değil.

Bir de dünya genelinde enerji güvenliği konusunda ülkelerin birbiriyle yarıştığı bu dönemde enerjiye bağımlı bir ülke olmamız da ayrıca sıkıntı. Burada yenilebilir enerjiye daha çok yönelmek önemli. Ama bunun da zaman alacağı bir gerçek. Ki sadece yenilebilir enerjiyle de sorun çözülmüyor.

Ayrıca teknoloji konusunda dünya genelinde gelişmeler malum. Teknoloji şirketlerinin değerleri tek başına neredeyse bir devlet gibi. Bu alanda da ciddi bir değişim olduğu ve bizim bu değişime ayak uydurmakta zorlandığımız da ortada.

Katma değerli üretim rakamları ortada.

Katma değeri geçtim sanayi üretim rakamları da ortada.