Kim kime operasyon çekti

Yeni Şafak SELÇUK TÜRKYILMAZ - Kim kime operasyon çektiİmamoğlu vakasını ne kadar abartırlarsa abartsınlar klasik Doğu hikâyelerinin sınırlarının dışına çıkamayacakları çok açıktı. Hâlbuki haricî unsurların neredeyse tamamını sürece dâhil etmeyi başarmışlardı. Yıllarca, Tayyip Erdoğan mağdur edildiği için ayakta kaldı, tezini bir söylem olarak tekrar edip durmuşlardı. Sırf bu söylemi tekrar etmekten dolayı gerçeklik duygusunu kaybedeceklerini bilseler böyle davranırlar mıydı tahmin etmek zor. Başka bir çare düşünemedikleri için görünür unsurlara bel bağladıklarını da düşünebiliriz. Belki de başka bir seçenekleri yoktu. Erdoğan'ın her bir müdahaleden sonra daha güçlü bir şekilde "durmak yok yola devam" demesi seçeneklerin tükendiğini göstermeye yetiyordu. Bu sebeple "mağduriyet" kavramını aşırı yoruma tabi tutarak gerçeklik duygusundan uzaklaşmalarını sıradan bir hadise olarak görmemek gerekir. Grup aidiyetleri içinde gerçeklikten uzaklaşma uzunca bir sürecin sonucudur. Bu süreç zarfında ortaya çıkan ideolojik keskinleşme bir yönü ile körleşmeyi de beraberinde getirir. İmamoğlu'nun mağdur edildiği tezine "sarılma"larının başka bir izahı olamaz. Tekrarlamaktan haz duydukları söyleme teslim oldukları çok açıktır. Eğer bir mağdur çıkarabilirlerse haricî unsurları büyük ölçüde tamamlamış olacaklarına inandılar. Ama olmayınca olmuyor işte.Erdoğan'ın başarısı ile mağduriyet arasında kurulan sebep sonuç ilişkisi en başından itibaren yanlış temeller üzerine bina edilmişti. Bu tezi ileri sürenler Erdoğan'ın siyasî kariyerini bağlamından uzaklaştırıyordu. Değerli bir hikâye arayışına girenler, Erdoğan'ın kariyerinin çok geniş bir bağlam içinde devamlılık arz eden bir değişime tekabül ettiğini görmek istemedi. Onlar mağduriyet unsurunu sürece dâhil ederek hikâyenin ortaya çıkıvereceğine kendilerini inandırdılar. Oysa gerçek bir dava adamının mağduriyeti olmaz ve mağduriyet üzerinden yazılan hikâyelerin başarıya ulaşması da neredeyse mümkün değildir. Buna rağmen mağdur olma durumunu yakaladıklarını düşündüklerinde niçin sevindiler Gerçekten inandılar mı yoksa inanmak mı istediler 15 Temmuz'dan sonra "mağdur ve masum" söyleminin bir dereceye kadar başarıya ulaştığını söyleyebiliriz fakat kanaatimce bu da doğru bir değerlendirme değildir. Mağdur ve masum söyleminin başarıya ulaştığını düşünmelerinin en önemli sebebi sürecin zamana yayılmasıydı. Bu, onların inanmak istediklerini gösteriyor. İnanmak istemişlerdi. Bu da seçeneklerin birer birer elenmesinden kaynaklanıyordu. Dolayısıyla mağduriyet şıkkı değer kazandı. İmamoğlu vakasında da aynı durum geçerlidir.Mağduriyet unsuruna bel bağlayanların, hikâyenin nihaî hâli açısından diğer unsurları ihmal etmeleri sıradan bir yanlışlık değildir. Zira diğer unsurlar diyerek bir kenara itilenler arasında Michael Rubin vardır. Bu kişi öyle bir kalemde yok sayılacak biri değildir. Deve dişi kategorisinde yer alan birini görünmez kılmak oldukça zor. Zaten o da bunu bildiği için mağduriyet unsurunun