Avrupa'yı Taşralaştırmak

Yeni Şafak SELÇUK TÜRKYILMAZ - Avrupa'yı Taşralaştırmak"Avrupa'yı Taşralaştırmak" Dipesh Chakrabarty'nin bir kitabı. Bu kitap ilk olarak 2012'de Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi tarafından basılmış. Dergâh Yayınları bu yıl içinde aynı kitabı ikinci defa basmış. Yazar Hintli bir tarihçi. "Avrupa'yı Taşralaştırmak Postkolonyal Düşünce ve Tarihsel Farklılık" kitabın tam adı. Kitabın adının ilgi çekici olduğunu söylemeliyim. Küreselleşme ve evrensellik kavramlarının merkezinde yer alan bir Avrupa fikrine alışkın olduğumuz için "taşra" kavramının yadırgatıcı bulunacağını kabul ediyorum. Buna rağmen Dipesh Chakrabarty'nin "Avrupa'yı Taşralaştırmak" adlı kitabını gündeme almak gerektiğini düşünüyorum.Benim için "Avrupa'yı Taşralaştırmak" adı bile ilgi çekicidir. Bu adın yol açtığı çağrışımların zenginliğinden hareket edersek Edgar Morin'in "Avrupa'yı Düşünmek" adlı kitabını da zikretmem gerekecek. Fakat hemen anlaşılacağı gibi bu iki kitabın yol açacağı çağrışımlar birbirinden farklıdır. Biri Avrupa merkezli bir düşünme biçimini ima ederken diğeri Avrupa'yı merkez olmaktan çıkarıyor. Elbette Samir Amin'in "Avrupamerkezcilik" adlı kitabını da hatırlayabiliriz. "Avrupa Mucizesi" gibi bütün insanlığın ulaşması gerekli hedefe işaret eden kitapların ima ettiği evrenselliğin aksine "Avrupamerkezcilik" ve "Avrupa'yı Taşralaştırmak" mekânın sınırlarına işaret ediyor. Mekân ile fikir arasındaki zorunlu ilişkinin ortaya çıkardığı bir taşralılık durumu hakikaten ilgi çekicidir.Dipesh Chakrabarty, Hintli bir yazar. Spivak ve Homi Bhabha gibi Hindistanlı yazarların kitaplarının tercüme edildiğini de biliyoruz. Hindistan kökenli diğer yazarların kitaplarıyla birlikte düşünüldüğünde bu çeviri eserler düşünce hayatımız açısından ciddî bir kazanımdır. Açıkça ifade etmem gerekirse 1960'lı yıllarda başlayan yeni çeviri hareketine daima olumlu baktım. O dönemde eserleri çevrilen yazarlar arasında Hindistanlı Müslüman yazarlar önemli bir paya sahipti. Elbette o günlerin dünyasından çok uzaktayız ve yukarıda isimlerini saydığım yazarlar farklı bir kategoridedir. Günümüz yazarlarının eserlerinin giderek daha fazla tercüme edilmesi de zamanın ruhuna uygundur. Artık küreselleşme kavramını, çok kutupluluğu göz ardı ederek tartışmamak gerekir. Bu da "Avrupa'yı Taşralaştırmak" gibi kitapları değerlendirmeyi daha önemli kılar. Kuşkusuz bu yeni kitaplar da fikir hayatımızda kalıcı izler bırakacaktır.Dipesh Chakrabarty, "Avrupa'yı Taşralaştırmak" adlı kitabın önsözünde "Avrupa'daki canlı, birbiriyle çatışan düşünce gelenekleri"nin mekânsal sınırlarına işaret ettikten sonra "Avrupalı düşünürlerin Rönesans'tan Aydınlanma'ya kadar olan dönemde ürettikleri ve o günden bu yana bütün dünyadaki modernite ve modernleşme projelerini etkileyen mahut evrensel fikirlerin asla bütünüyle evrensel ve saf kavramlar olamayacağı"nı ifade ediyor. Bu ifadeler taşra