Uzaklarda arama Provokasyon-2

Nasıldı o şarkı -Uzaklarda aramam çünkü sen içimdesin Bir kere de yanılalım yahu! Bir kere de "Amma da abartmışız, düpedüz paranoyağa bağlamışız" diye eleştirelim kendimizi! Haksızlık yapmışız diye ayıplayalım Özür dilemek zorunda kalalım mesela Ama yok; Mürekkebi kurumadan doğrulanan şüphe külliyatına döndü yazık ki gazete arşivimiz ilk sayısından bugüne. Daha "Çoğunluk provasyonu hep "sokak"tan bekler. Keza siyaset de Parti ayrımı yapmaksızın, liderler hep bu adresi işaret göstererek yapar temkin, tedbir çağrılarını. Daha bir hafta oldu olmadı; CHP Genel Başkanı provokasyona karşı uyaralı. Biri bir laf ederdi, omuz atardı, yan bakardı; kalabalık bir ortamı galeyana getirici bir işaret fitili ateşlenirdi Sonrası, "Çık çıkabilirsen işin içinden"lik bir kargaşa "Aman"dı "Sakın"dı Bütün bu sağduyu, soğukkanlılık, prim vermemeye gayret azmi içinde muhalefet bir küçük detayı atladı; Bizim mahallenin girişinde, dev puntolarla ama hayalet harflerle, "Dikkat çarpıtma" çıkabilir, "Algı operasyonu" düşebilir, "Toplum Mühendisliği" çarpabilir, "İtina ile bilgi kirletilir" yazılı! O fitil bir televizyon ekranında "boş bulunmuş gibi", "gafmışçasına", "maksadı aşan kullanım" formunda, aslına hiç öyle bir niyet yokken sorulan soru üzerine güya "mecburen" söylenmiş bir tek cümle, hatta kelime ile de ateşlenebilir pekala! Bir tek manşet yeter pimi çekmeye Sonrası; "Boooommmmm" Geriye ne masa kalır, ne sandalye" diye yazmam haftası doldu dolmadı O "Boooooom"lardan biri patladı: - Kılıçdaroğlu dışında aday çıkarmak masanın dağılması anlamına gelir Üstelik patlatan, tam da girişteki şarkının hakkını verecek konumda; bizatihi "Altılı Masa"nın, "Millet İttifakı"nın, ana muhalefet partisinin içinden biri. Bir CHP yöneticisinin, milletvekilinin, üyesinin, seçmeninin "Genel Başkanı'nı aday olarak görmek" arzusu, bu arzuyu iade etmek, paylaşmak ihtiyacı duyması, böyle bir talep iklimi oluşturma gayreti ne kadar anlaşılır ise, bunu, bir arzu, dilek, temenni olmaktan çıkarıp da tahakküme dönüştürmesi o kadar anlaşılmaz. Tam da, önümüzdeki seçimin, Türkiye için "tek adam" ve "KHK'larla yönetim" modelinin yerleşik hale gelmemesi ve parlamenter sisteme, kuvvetler ayrılığı doğrultusunda yetki ve sorumluluğun dengeli şekilde dağıtıldığı, denetlenebilir bir idare şekline dönüş için uzuuuuun bir vadedeki son şansı olabileceği konuşulurken Bu hayatiyet sebebiyle bu "dönüş"e katkı sağlayabilecek hemen herkes "makul"de buluşma, ortak akıl, ortak mantık, ortak vicdan, ortak refleks geliştirme ve bir çuval inciri berbat eden olmamak için bin düşünüp bir konuşma çabası içindeyken Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu Tam da, masadaki liderler "birbirlerini incitmemek" için ne yapacaklarını şaşırmış haldeyken, "birbirlerine güvenmeyi öğrenirken" ve bu "kıymetli" kazanımların heba edilmemesi konusunda uyarı üzerine uyarıda bulunurken Bu nasıl üslup Tam da, mesela İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Gürsel Tekin olayından sonraki değerlendirmesinde, bu konumdaki kişilerin, bu nevi çıkışlarını "parti görüşü" kabul ettiğini açıklamışken, kullanılan dil ile ilgili olarak "Biz kimseye dayatmaya girişmedik, bize de dayatmaya girişilmesin"