''Nereden bildin'' yasası

AK Parti Genel Başkanı'nın, partisinin son grup toplantısında söyledikleri haklı olarak tartışılıyor. Zira, dedi ki; - Şu an Edirne'deki en büyük hesabı İmralı'dakine verecek. Zannediliyor ki şu an her yer toz pembe. Onların da kendi içlerinde hesaplaşmaları var, bu hesaplaşmayı yapacaklar. "Edirne'deki", HDP'nin, Edirne'de cezaevinde bulunan eski genel başkanı Selahattin Demirtaş. "İmralı'daki" kim Kendisine, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı'na bağlı bir cezaevinde, aslında bir anlamda "devletin koruması altında" da bulunan birine "hesap sorabilme hakkı, gücü, yetkisi" atfedildiğine göre; Savcı mı Hâkim mi Kim ki, devletin gözetimi altında tutulan birine "hesap sorabilecek" "İmralı'daki" Terör örgütü PKK'nın, cezaevinde bulunan eskimiş lideri! Ağırlaştırılmış müebbede mahkûm üstelik kendisi. Kurduğu terör örgütü tarafından binlerce evladı katledilen Türk Milleti'nin zerre tesellisi varsa, o da "İmralı'daki"nin cezaevinden asla "çıkamayacağını", tabiri caize bir daha asla gün yüzü göremeyeceğini varsayıyor olması! Yoksa öyle olmayacak mı Bir gün, hem de "Hesaplaşmak üzere" elini kolunu sallaya sallaya çıkacak mı Öyle ya, bir ağırlaştırılmış müebbet mahkûmu, üstelik de şahsına tahsis edilmiş bir "özel cezaevinde" çok sıkı güvenlik önlemleri altında tutulduğu varsayılırken, nasıl hesap sorabilir başka birinden; geceleri rüyasına girerek değil herhalde! Şişletecek mi Yok bu çok "adi suçlu(!)" işi, "adi" sıfatının hafif kalacağı suçlu sınıfına göre değil! Ayağına mı sıktıracak Yok bu da "sadece" mafyatik! Daha terörize bir "ceza" olmalı!.. Dağa mı kaldırtacak acaba karısını, çocuklarını Hakkında jurnalde mi bulunacak Bir daha asla siyaset yapamaz hale mi getirecek Tahir Elçi'yi mi hatırlatacak Hangi imkânla Kim aracılılık edecek hesap sormasına Elçi kim olacak Postacı kim Tetikçi kim Hepsinden önemlisi AK Parti Genel Başkanı, nereden biliyor "İmralı'dakinin hesap soracağını" Bu bilgiyi nereden aldı İstihbaratımız her nevi bilgiyi toplayabiliyor olması aslen son derece memnuniyet verici ama iş "İmralı'daki" olunca Çözüm Süreci'nde kurulan masalar geliyor ister istemez insanın aklına; öyle bir görüşme trafiği mi var alttan alta Varsa, ne amaçla Hayır mevzu, medya yağdanlıklarının tevile çalıştığı gibi "HDP'nin Öcalan'ı değil de PKK'yı dinlemesi"yle alakalı ise; niye Kandil'e değil de Demirtaş'a yollanıyor bu hesaplaşma mesajı! Buyursun, "İmralı'daki" o kadar rahatsız ise, devlet de ona bu imkânı veriyor ise "PKK'yla hesaplaşsın"! "Terörün", "terör örgütünün" o veya bu şekilde ikame edildiği herhangi bir "iç hesaplaşma"nın vatana millete faydası olamayacağına göre, "İmralı'daki"nin hesap soracak olmasından duyuluyor gibi görünen memnuniyetin sebebi hikmeti ne ki! Diğer tarafa dönüyorsunuz Türkiye Cumhuriyeti'nin İçişleri Bakanı açıklama yapıyor; - Kılıçdaroğlu'nu Türkiye Cumhuriyeti Devleti dinleseydi, Pensilvanya'yla konuştuğunu kaydederdi. Böyle bir şey yok desin.