''Hamiyyete'l-câhiliyye''

Konya'da, güvenlik önlemleri alınmadan kullanılan LGP tankının patlaması sonucu 18 çocuğun öldüğü yatılı Kur'an kursunun yöneticileri, çocuklarının ailelerini şikayetçi olmamaya ikna etmek için "Kadere iman etmeyen imansızlar... Çocuklar sizi cennet kapısında bekliyor. Sorgusuz sualsiz cennete gideceksiniz. Şikayetçi olup bu haktan mahrum olmayın" demişlerdi. Aileler de, ortada 18 çocuğun, kendi öz evlatlarının cansız bedenleri olduğu halde, "Bizim çocuklarımız baleye, diskoya, bara gitmiyor, köpük banyosunda ölmüyor. Bazı medya grupları neden çok abartıyor" dedi. Biri dışında hiçbiri şikayetçi değildi. Onlara göre "Ölenler şehit, kalanlar ise gazi"ydi. Bir baba "duygularını(!)", "Allah'a şükür dimdik ayaktayız, kimseden yardım ve teselli istemiyoruz. Bizim tesellimiz bize geldi. Biz bu çocuklarla gurur duyuyoruz. Bize Allah sabır ve güzellik verdi. Çocuklarımızın hepsi güle oynaya cennette bizi bekliyor. Kalan yaralılarımızla bizlere şefaat edecekler. Bizlerin günahı çoktur ama o çocukların yüzü suyu hürmeti öbür dünyada bize yardımcı olacaklardır" diye ifade etti. Diyarbakır'da, kaçak elektrik kullanan Kur'an kursunda, 6 çocuğun ölümüyle sonuçlanan yangından sonra "Allah'ın takdiri ile olmuştur" dedi aileleri. Antalya'da, oğlu cemaat yurdunda öldürülen baba, "Konakladığı eller, emin ellerdi. Bugün bizim Şeb-i Arusumuz, biz bunu düğün gecesi olarak düşünüyoruz Mevlana'nın diliyle. Daha önce kardeşlerimizden, bu emanet yuvasına koyduklarımızdan hep randıman aldık" diye ifade etti oğlunun ölümünden sonraki "hislerini(!)". Şimdi de, Elazığ'da, kaldığı cemaat yurdunda intihar eden üniversite öğrencisi gencin babasının "Kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer. Manevi olarak ahiretine faydası olsun istedim. Ben 25 yıldır Risale-i Nur okuyorum. Bir zararını görmedim. Kimseden şikayetçi değilim" sözleri Birileri eleştiriyor, birileri de "Evlat acısına bile saygısı olmamakla" suçluyor bu sözleri eleştirenleri. İlgisi yok halbuki; gösterilen tepkinin de, yöneltilen itirazın da, yapılan sorgulamanın da hedefi, insanları, öz evlatlarını göremez, duyamaz, hissedemez hale getiren körlük, uyuşma, robotlaşma, taassup hali. Ne yazarsam yazayım, kalın bir duvara çarpıp, bir tek hecesi işitilmeden gerisin geri döneceğini bildiğimden, muhataplarınca, görece makbul sayılabilecek, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yayınlanan İslam Ansiklopedisi'nin "Taassup" maddesinden, "aynen" aktararak izaha çalışacağım kapıldıkları musibeti. İslam Ansiklopedisi'nde "Taassup"la ilgili olarak deniyor ki; "Bir âyette geçen (el-Feth 4826) "hamiyyete'l-câhiliyye" sözü taassuba yakın bir anlam içermektedir." "İyilik ve takvâ üzerinde yardımlaşın, kötülük ve düşmanlık yönünde yardımlaşmayın" meâlindeki âyetle (el-Mâide 52) tartışmaların doğru bilgilere, kanıtlara, aydınlatıcı kaynağa dayandırılması (Âl-i İmrân 366; el-Hac 223, 8) ve güzellikle yapılması (en-Nahl 16125; el-Ankebût 2946; Fussılet 4134) gerektiğini, dinde zorlama olamayacağını (el-Bakara 2256) bildiren âyetlerde dolaylı biçimde taassup reddedilmektedir." "Elmalılı Muhammed Hamdi, son âyetin insanları zorla bir dine