Feodal demokrasi!

İnsan hayret ediyor. Hayatı "Bakara-makara" kafasında yaşadıklarına tanık olduğumuz türlü tecrübeden sonra, siyaset-cemaat ilişkisini din, laiklik, muhafazakarlık gibi ezberlerle yorumlama yanlışında ısrar edebiliyoruz; hâlâ! Siyasetin, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın intiharıyla ilgili konumlanma şekli sürüklüyor bizi bu defa o dipsiz kuyuya. Meselenin dinle de, imanla da zerrece alakası yok oysa. Bir kesimden linç yemek pahasına daha ilerisini de yazayım; tek başına "dini cemaatler" de değil bu trajik çekimserliğin asli sebebi. Sebep, çok partili siyasi hayata geçildiği günden bu yana, Türkiye'de ayrım yapmaksızın bütün siyasi partilerin, dolayısıyla siyasetin ve ironik şekilde de "demokrasi"nin "feodalizm" temelinde yükselmesi. "İleri demokrasi"den bile daha zıvanadan çıkmış bir kavram "feodal demokrasi"! İşte bu varoluşsal tutarsızlık, her gün yeni bir trajik bedel ödemek durumunda kaldığımız ucube düzenin sebebi hikmeti. Vebali mi Eğri oturalım, doğru konuşalım; İçlerinden bazıları Cumhuriyet'in kuruluşuna tanık ve dahi ortak da olmalarına rağmen Atatürk'ün "toprak reformu"nu neden o kadar çok istediğini, "köy