Çocuklarda obeziteyi önlemek mümkün

Türkiye'de yapılan bir çalışmada erkek çocuklarda fazla kilolu ve obez olma oranı yüzde 23.3, kız çocuklarda ise yüzde 21.6 olarak belirlendi. Çocuklara diyet alışkanlığı kazandırarak ve sağlıklı beslenme bilincini yerleştirerek obeziteyi önleyebiliriz... Bulaşıcı olmayan hastalıklar, dünyada en önde gelen ölüm nedenlerindendir. Diyet alışkanlıklarının erken yaşta kazanılmaması, maalesef bulaşıcı olmayan hastalıklar dediğimiz diyet ile önlenebilen obeziteden kalp hastalıklarına kadar bir dizi kronik rahatsızlığın gençlerde giderek artmasına neden olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptığı bir çalışmada, okul çağı çocuklarının yüzde 40'ının vücut ağırlığının normalin üzerinde olduğu, yüzde 15'inin de obezite sınırında bulunduğu saptanmıştır. Çocukluk Çağı Şişmanlık Komisyonu'nun raporunda, çocukların ve adölesanların doymuş yağ, şeker ve tuz içeriği yüksek yiyecek ve şekerli içecek alımını azaltmak buna bağlı olarak da aşırı kilo alımını sınırlamak için kapsamlı öneriler getirilmiştir. Temel öneri, çocukların ve adölesanların dijital medya da dahil olmak üzere bu tür gıdalar için her türlü pazarlamaya maruz kalmasını azaltmaktır. Obezite ve başta diyabet olmak üzere obeziteye bağlı hastalıklar çağımızın en önemli halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Ülkemizde son yapılan çalışmalara göre yetişkinlerin yüzde 30'dan fazlasının, çocukların ise yüzde 20'sinin fazla kilolu ve obez olduğu görülmektedir. Obez olan çocukların yarısından fazlası yetişkin dönemde de obez oldukları için bu sorunun erken dönemde çözülmesi oldukça önemlidir. Çocukluk çağındaki obezite artışından biyolojik etmenlerin yanı sıra esas olarak yüksek kalorili ve işlenmiş besinlerin tüketimindeki artış ve fiziksel inaktivite başta olmak üzere çevresel faktörler sorumludur. BESİN BAĞIMLILIĞI RİSKİ Yağ oranı yüksek olan fast-food yemekler, cips, kola, çikolata, bisküvi, kek gibi yiyecekler vücutta yağ birikimine sebep olarak obezite oluşmasına yol açmaktadır. Taze meyve, sebze, kurubaklagil, yumurta, et, tavuk, balık tüketimi teşvik edilmelidir. Şeker ve yağ içeriği yüksek besinler hedonik sinyalleri uyararak bu tür besinlerin yeniden arzulanmasını sağlamaktadır. Şişmanlatan yiyecekler bir taraftan hızla yağa dönüşürken diğer taraftan insülin salgılanmasını artırmaktadır. Yüksek insülin düzeyleri ise beyinde doyma sinyallerini engellemektedir. Buna "beyinsel açlık" denmektedir. Bu durumda çocuklar doysa bile aç olduklarındaki gibi kötü ve yorgun hissetmektedirler. Çocuklar şekerli besinlerle karşılaştıklarında hedonik yolakları aktive olmakta ve bu besinlere doğru sürüklenmektedir. Obez çocuklar, yiyecek markalarının logolarına bakarken kendilerini kontrol etme becerileri azalmakta ve kendilerini tutamayarak fast-food türü besinlere yönelmektedir. Bütün bunların gerisinde ise besin endüstrisinin devasa reklam bütçeleriyle çocukların besin tercihlerini ve tat duyularını etkileyerek çocukları yaşam boyu tüketiciler haline getirme stratejisi yatmaktadır. TEDAVİDEKİ TEMEL HEDEF Çocuk ve adölesan dönem büyüme ve gelişmenin devam ettiği bir dönem olduğu için bireye özgü tedavi programı uygulanmalıdır. Temel amaç, enerji alımı ve harcaması arasındaki dengenin tekrar kurulmasıdır. Bu nedenle obez çocukların ve adölesanların beslenme tedavisinde enerjisi kısıtlanmış öğün planları önerilmemektedir. Çünkü çocuklarda ağırlık kaybının sağlanmasında uygulanan diyet kısıtlamaları yeme bozukluklarına, vücut kas kütlesinin azalmasına ve gelişmenin yavaşlamasına neden olabilmektedir. 0-1 YAŞ İÇİN ÖNERİLER Anne sütü kesinlikle kesilmemelidir. İlk altı ay tek başına anne sütü verilmeli, iki yaşına kadar tamamlayıcı besinlerle birlikte anne sütüne devam edilmelidir. Altıncı aydan itibaren uygun tamamlayıcı besinlere azar azar başlanmalı, verilen tamamlayıcı besinler çocuğun ayına uygun olmalıdır. İlk verilen tamamlayıcı besinler tatlı olmamalı, şeker, bal, reçel, bisküvi, muhallebi gibi besinlerin verilmesinin enerji alımını arttıracağı unutulmamalıdır. Biberon yerine kaşıkla beslenmelidir. Bebeğin her ağlaması açlık ağlaması değildir. Düzenli aralıklarla büyüme