Çanakkale yeni cazibe merkezi olma yolunda

Mayısayının ilk günlerinde yolumuz Çanakkale'ye düştü. Çok merak ettiğim 1915 Çanakkale Köprüsü'nü de görme fırsatı buldum.İki yakayı birleştiren dev köprü Çanakkale Boğazı'na da ayrı bir hava katmış. Köprü'nün Çanakkale merkezine biraz uzak kalması da bence iyi olmuş. İleriki yıllarda özellikle ticari trafik yoğunlaştığında şehir merkezinin trafik yükünün artması önemli ölçüde engellenecek.Aslında 1915 Çanakkale Köprüsü kapsamlı bir otoyol projesinin önemli bir ayağı. Marmara Ringi adı verilen projenin tüm etapları tamamlandığında İstanbul'u Çanakkale'ye ve sonrasında Kuzey Ege'ye bağlayacak. Ayrıca Anadolu için de Konya'nın Batı'sından Avrupa'ya uzanan yeni bir otoyol koridoru oluşacak.Hazırlık çalışmaları süren Kınalı-Gelibolu ve Savaştepe (Balıkesir)-Çanakkale etaplarının tamamlanmasının ardından Marmara Ringi projesi de bitmiş olacak.Haberin DevamıYeni köprü ve otoyolların ihracat eksenli ülke ekonomisine önümüzdeki yıllarda 14.5 milyar Euro'luk katma değer sağlaması bekleniyor.Köprü'nün Çanakkale'ye heyecan kattığını söyleyebiliriz. Gayrimenkul fiyatlarının yükselmesinin yanı sıra ziyaretçi sayısındaki hareketlilik ticarete de yansımış.Üniversiteler nedeniyle son yıllarda hayli göç alan ve nüfusu artan Çanakkale şimdi yeni köprü ve otoyollar nedeniyle yeni bir cazibe merkezi olma yolunda. Yeni Çanakkale'nin beklentileri yüksek. Umarım bu beklentiler bir bir gerçekleşir.KATMA DEĞER KAZANDIRIYORTarihigüzellikleriyle Türkiye için ayrı bir önem taşıyan Çanakkale çarşısıyla, mekanlarıyla da ayrı bir ilgi görüyor. Bu mekânlardan biri de Yalova Restaurant. 'Türkiye'de balık nerede yenir' deseniz alacağınız 10 cevaptan biri olur. Peki ama neden Çanakkale'deki bu restoranı özel kılan neSırrını çözdüm...Ertuğrul Sürgit ve eşi Didem Sürgit'in işlettiği Yalova Restaurant aslında tabiri caizse katma değerli üretim yapıyor. Sadece bölgenin taze balıklarını sunmakla kalmıyor, denizden çıkan ürünleri bambaşka bir hale çevirip müşterilerinin karşısına çıkarıyor. Sürgit çifti lezzet geleneklerini 3. kuşak olarak 1940 yılından bugüne taşımakla kalmamış, modern pişirme teknikleri ile dünya mutfaklarında sevilen tariflere kendilerine özgü yorumlar da katmış.Haberin DevamıMenüde yok yok, ama her gün yeni bir lezzet eklemek için çaba sürüyor.Bunda Ertuğrul Sürgit'in