Kırmızı çizgimiz ailedir!

İnsanımızı ve toplumumuzu ifsat eden İstanbul Sözleşmesi Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü iradesi ile feshedilmiş ve nihayetinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararı ile kesin olarak iptal edilmiştir. Ailemiz, insanımız ve toplum bu ifsat sözleşmesinin tahribatlarından kurtarılmıştır. Ancak İstanbul Sözleşmesi dayanak alınarak hazırlanan 6284 Sayılı Kanun halen yürürlüktedir. İstanbul Sözleşmesi ve devamı, kanunî dayanağı olan 6284 Sayılı Kanun, feministlerin ve LGBTİ bireylerinin manifestosudur. "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" veya 6284 Sayılı Kanun için "Kadına şiddeti önleyen yasa!" gibi ifadeler,feminist ve LGTBİ bireylerinin aslı astarı olmayan boş sloganlarından ibarettir. Bir kısım muhafazakâr siyasetçi, İstanbul Sözleşmesi ve uzantı yasası 6284 Sayılı Kanunu anlamıyor veya anlamak istemiyorlar. Halen "Kadın hakları" ile ilgili olduğunu veya "Kadına şiddeti önleyen sözleşmeyasa" olduğunu zannediyorlar. Hâlbuki şiddetin artması, ahlaki erozyon, ailelerin dağılması, boşanmaların artması, evliliklerin ve sonuç olarak nüfusun azalması bu yasaların uygulama sonuçlarıdır. Bu ifsat sözleşmesini imzalayan ve türevi yasaları hazırlayanların savrulduğu yer CHP'nin yanı olmuştur. İstanbul Sözleşmesi ve türevi 6284 Sayılı Kanun başta CHP ve HDP tarafından hararetle savunulmaktadır. İktidara geldiklerinde ilk icraatlarının İstanbul Sözleşmesi'ni geri getirmek, 6284 Sayılı Kanunu da sert ve kesin olarak uygulayacaklarını vaat etmektedirler. Bu ifşaat dahi uyanmamıza vesile olmalıdır. Bu aşikâr gerçeğe rağmen muhafazakâr siyasetçilerin halen feminist politikaları sürdürmelerini anlamak mümkün değildir. "Aile, Türk toplumunun temelidir." (Anayasa 41 m.f.1) Yeni Medeni Kanun ve 2005 yılında yürürlüğü giren Ceza Kanun'u ile 6284 Sayılı Kanun; aile kurumunun insicamını bozmuş, disiplinini sağlanamaz hale getirmiştir. Mahrem alan olması gereken ailenin içerisine kamu gücü orantısız olarak sokulmuştur. Kralların bile giremediği