Dünyanın temeli: İYİLİK TERAPİSİ

Sessizce yapılan iyiliğe bencilliğimiz daima karşı çıkar. Nefsimiz duyulmak, beğenilmek, takdir edilmek ister. Eğer bu zaafımızı yenmeyi başarırsak, gizlice yaptığımız iyiliklerden daha büyük bir mutluluk duyarız. Her şeyden evvel yardım ettiğimiz kişinin gururunu incitmemiş oluruz.

İyilik yapmak için her zaman boş vakit veya paraya ihtiyaç yoktur. Sadece dikkatli bir göz ve anlayışlı bir kalp yeter.

Bir arkadaşımın ilgi çeken bir alışkanlığı vardır: Politikacılara ve devlet adamlarına cesaret verici mektuplar ve mesajlar yazmak. Teorisi de şu: Bizi idare eden büyüklerimiz takdir dolu bir mesaj aldıklarında, çoğunlukla karşılığında bir iş bekleyenin imzasıyla karşılaşırlar. Yani onlardan bir karşılık beklerler. Veya mesaj yazan, tenkit etmek, içinde biriken öfkeyi boşatmak amacıyla kalemi eline alır. Niye biraz da takdir dökülmesin kalemlerimizden Hem de karşılığında bir menfaat beklemeden...

Şunu unutmamak gerekir ki, iyiliği kendimizi tatmin için değil de, iyilik ettiğimiz kişiyi mutlu kılmak için yapıyorsak, ancak o zaman ona "iyilik" denebilir.

İYİLİK YAPAN MUTLU OLUR

Bizim inancımızda da kültürümüzde de iyilik yapma, derdi olana yardım etme, aça ve muhtaca verme, sıkıntısı olanın sıkıntısını giderme tavsiye edilmiştir ve ecri büyüktür. Şimdi de bakıyoruz iyilik etme ruh sağlığımıza fayda veriyor, iyilik ederken aslında kendimize de iyilik yapmış oluyoruz.

Araştırmalara göre; vermekte cömert olanların gerçekten de daha iyi duruma geldiklerine dair güçlü kanıtlar mevcuttur. Harvard Üniversitesi ile British Columbia Üniversitesi'nden araştırmacılar "mutluluğu" rakama döktüklerinde, kişinin sadece kendisi için para harcamasının o kişide neredeyse hiçbir fark oluşturmadığı halde başkaları için harcamasının mutlulukta ciddi bir artışa sebep olduğunu tespit etmişler. Diyorlar ki:

"İnsanlar zamanlarını veya paralarını inandıkları bir davaya adadıklarında problem çizen kişilere dönüşür. Problem çözenler seyirci kalan kişilerden ve bir olayda mağdur durumunda olanlardan daha mutludur."

Gerçekten yardım etme ruhu ve iyilikseverlik kişide terapi etkisi yapmaktadır. Bu tespit birçok çalışmada ortaya çıkmıştır:

Yüksek fedakârlık gösteren kişilerde endorfin denilen mutluluk hormonu salgılanmaktadır. Bu hormon ise insanların daha huzurlu ve mutlu olmalarını, bağışıklık sistemlerinin güçlenmesini, rahatsızlıklardan daha çabuk iyileşmelerini sağlamaktadır.

Son araştırmalar iyilik yapmanın insanların genlerinde bulunduğunu göstermiştir. Yani insan yaradılışına uygun davransa yaradılışı onu iyiliğe sevk edecektir.

İyilik yapmayı sevenlerin daha uzun yaşadığı tespit edilmiştir.

Vermek hayatı renklendirir; heyecan, enerji ve zevk verir. Strese iyi gelir. Depresyona yakalanmayı zorlaştırır.