TÜİK'in paylaştığı pandemi dönemi 'fazla ölüm' sayısı açıklanan COVID-19 ölümlerinin çok üstünde

COVID-19 salgınının ülkenin üzerine bir kâbus gibi çöktüğü günlerde Türkiye'deki önemli tartışma başlıklarından biri, Sağlık Bakanlığı'nın virüs nedeniyle ölen vatandaşlarımızın sayılarına ilişkin açıkladığı verilerin sağlıklı olup olmadığını konu alıyordu.Sağlık Bakanlığı, o günlerde sıkça vefat sayılarını olduğundan düşük gösterdiği yolundaki eleştirilerin hedefi olmuştur. Tabip odalarından, akademik çevrelerden, siyasetçilerden gelen eleştiriler üzerinden ciddi tartışmalar yaşanmıştır kamuoyunda.Bu çekişmeli durumun nedenlerinden biri, her akşam Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan turkuvaz tablodaki resmi sayılarla sahadan gelen bilgilerin sıkça örtüşmemesiydi. Özellikle salgın dalgalarının tırmanışa geçtiği dönemlerde bu tartışma yoğunlaşıyordu.RESMİ AÇIKLAMALARDEFİN RAKAMLARININALTINDAYDIBurada mezarlıklarda defin işlemlerinden sorumlu olan belediyelerin tuttukları ölüm kayıtlarıyla duyurulan resmi ölüm sayıları arasında bariz çelişkiler ortaya çıkıyordu. Bu köşede 16 Aralık 2021 tarihinde yayımladığımız "COVID-19 Ölümleri ve Dolaylı Kayıplar Tartışması" başlıklı yazımızda bu konuya odaklanmıştık.Haberin Devamıİstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenli bir şekilde tuttuğu defin rakamlarını esas alarak, "TURCOVID 19" isimli dijital veri platformu ve Bilim Akademisi'nin yayın organı "sarkac.org"un işbirliği içinde düzenli olarak yayımladıkları "Ek Ölüm" grafiği, karşılaştırma yapabilmek bakımından çarpıcı çelişkilere işaret ediyordu.Fikir verici olması bakımından şu örneği hatırlatalım. Pandemiden önce 25 Kasım 2019 tarihinde İstanbul'da toplam 202 kişi defnedilmişti. Tam bir yıl sonra pandeminin ikinci dalgasına rastlayan 25 Kasım 2020 tarihinde ise İstanbul'da 473 kişi defnedilmiştir. Arada 271 kişilik fark vardı. Buna karşılık aynı gün Sağlık Bakanlığı'nın COVID-19 kaynaklı ölümlerin Türkiye toplamı olarak beyan ettiği sayı 168 kişiydi.Yani yalnızca o gün itibarıyla İstanbul'da önceki yıla kıyasla iki katından da fazla kayda geçen "ek ölüm" sayısı (271) Bakanlık tarafından Türkiye toplamı olarak duyurulan rakamı (168) fazlasıyla geçiyordu.VAKALARIN DA EKSİKAÇIKLANMASIELEŞTİRİLMİŞTİO dönemden buna benzer sayısız örnek vermek mümkündür. Tabii bütün bu örnekler yan yana geldiğinde kamuoyuyla paylaşılan resmi ölüm sayılarıyla ilgili genel bir inandırıcılık sorunu yaşanıyordu.Haberin DevamıBu arada, Bakanlığın pandeminin ilk döneminde uzun bir süre PCR testleri pozitif çıktığı halde belirti göstermeyen kişileri yeni vaka olarak duyurmadığının anlaşılması, toplam vaka sayısının düşük gösterildiğinin Bakanlık tarafından resmen doğrulanması, bu konudaki güven sorununu derinleştirmişti.Hatırlanacaktır, bu şekilde açıklanmayan vakalar daha sonra tabloya dahil edilince Türkiye genelindeki vaka toplamı birden büyük bir sıçrama göstermişti. 9 Aralık 2020 tarihinde Bakanlığın paylaştığı tabloda 558 bin olan vaka sayısı ertesi gün birden 1 milyon 748 bine fırlamıştı.Öte yandan, nüfusu Türkiye'den küçük olup daha az vakaya rastlanan Polonya ve Ukrayna gibi ülkelerde toplam kayıp sayılarının Türkiye'nin üstünde çıkması bu alandaki tereddütleri daha da artırıyordu.Haberin DevamıTÜİK ÖLÜMİSTATİSTİKLERİNİİKİ YILDIRAÇIKLAMIYORDUCOVID-19 kaynaklı ölüm sayılarının doğruluğunun sağlamasını yapmak bakımından önemli bir referans, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) her yıl düzenli bir şekilde açıkladığı "Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistikleri" olabilirdi. Bu istatistikler ölüm fazlasını ortaya koyacağından gerçek durum eninde sonunda bu şekilde anlaşılabilirdi.Geride kalan bir yılın ölüm istatistikleri genellikle bir sonraki yılın haziran ayında açıklanıyor. Buna karşılık, pandeminin 2020 mart ayında patlak vermesinden sonra 2020 geride kalıp 2021 haziran ayına gelindiğinde, ölüm istatistikleri açıklanmadı. 2022 yılı haziran ayına gelindiğinde de ne 2021 ne de bir önceki 2020 yılı istatistikleri yayımlandı.Haberin DevamıBu resmi verilerin paylaşılmaması, COVID-19 kaynaklı gerçek ölüm rakamlarının kamuoyundan saklandığı yolundaki şüphelerin daha da artmasına yol açtı.Peki bu istatistikler ne zaman açıklandı Gerek 2020 gerek 2021 Türkiye ölüm istatistikleri bundan kısa bir süre önce 23 Şubat tarihinde açıklandı. Yani 2020 ve 2021 yılının verilerini ancak 2023 yılının ikinci ayının sonunda öğrenebildik.Ne yazık ki bu açıklama 6 Şubat deprem felaketinin sonrasına rastladığı için kamuoyunda olması gereken ölçüde yankıyı yaratmadı.VEÖLÜMİSTATİSTİKLERİSONUNDAAÇIKLANINCAPeki açıklanan rakamlarda ne çıktıBu soruya yanıt aramak için yazımızda yer verdiğimiz TÜİK tablosunu izlemek gerekiyor. Buradan fark edileceği gibi pandeminin başladığı 2020 ve sonraki 2021 yılı hariç tutulursa yıllardan yıllara büyük sıçramalar gözlenmiyor toplam ölüm sayılarında. "Ölüm hızı", genellikle düz bir çizgi izliyor.Haberin DevamıBu durum özellikle 2016-2019 yılları arasında geçerli. 2016 yılında 422 bin 964 olan toplam vefat sayısı 2019 yılında 435 bin 941'e gelmiş. 2017-2018 rakamları 426 bin eşiğinde seyrediyor.Buna karşılık, COVID-19 virüsünün ortaya çıktığı 2020'de birden ölüm toplamının 507 bin 938'e sıçradığını, ertesi yıl 2021'de daha da artarak 565 bin 594'e yükseldiğini görüyoruz.Bu durumda "ek ölüm"