Millet İttifakı'nda büyük savaş

Ankara artık iyiden iyiye seçim sürecine girdi. Her partinin genel merkezi ana baba günü; meşhur Çukurambar kafeleri ve restoranları aday adaylarının kulis çalışmalarına ev sahipliği yapıyor. 9 Nisan'da partiler, milletvekili aday listelerini YSK'ya verene kadar da artarak devam eder. Bunlar siyasetin rutin gündemi ama bir de ittifaklar içinde olağanüstü bir trafik var. Her iki ittifaka yeni katılması beklenen partilerle ilgili görüşmeler, gizli-açık temaslar biz gazeteciler tarafından yakından izleniyor ve hiçbir detayı atlamadan sizlerle paylaşmaya çalışıyoruz. Her iki ittifak açısından mevcut ve olası durumları yorumlarken derin farklılıklar dikkat çekiyor. İlkeler etrafında oluşturulan ve devlet-millet bekası için kurulan Cumhur İttifakı ortakları, aynı bilinç ve hassasiyet içinde yürüttükleri bu süreçte son derece dikkatli ve özenliler. AK Parti-MHP ve BBP'li ittifakta Yeniden Refah Partisi, HÜDA PAR ile başlayan görüşmelerde ANAP ve DSP de denklem dışında tutulmuyor. İttifak içinde ya da değil ama bu blokta şimdilik kesin olan şey, cumhurbaşkanı adaylarının Erdoğan olması. 6'lı Masa olarak başlayan Millet İttifakı da, bugüne kadar mahcup ortak olarak masanın altında tuttukları HDP'yi artık resmen masanın üzerine çıkardı. İP Lideri Akşener'in düne kadar "Bizim olduğumuz yerde olamaz" dediği HDP, bugünkü pozisyon itibarıyla 6 artı 1 koalisyonunun en rahat ortağı gibi davranıyor. Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'na "Seni bekliyoruz, gel" derken, HDP ile olmaz diyen Akşener'in, "Bizim olmadığımız denklemde kazanma şansınız yok, bizi ikna etmek zorundasınız" diye siyasi nezaketi zorlayan, üsttenci üslubu da devam ediyor. Nitekim bu üslubun sonuç verdiği, Akşener'in "Kemal Bey, HDP ile görüşebilir" açıklamasıyla görüldü zaten. Bütün bunların yanı sıra 6 artı