İttifak farkı

Türkiye'nin artık seçim sath-ı mailine girdiği, iktidarı ve muhalefetiyle yapılan açıklamalara, miting ve seyahatlere bakılınca çok rahat anlaşılıyor. Seçime yedi aydan az bir süre kalmış olması, partilere ciddi bir hareketlilik getirdi. Gerçi Cumhur İttifakı ortakları AK Parti ve MHP, bu tempoyu normalinde de uygulayan partilerdi ama özellikle MHP'nin, eylül ayından bu yana her hafta Türkiye'nin bir ilinde düzenlediği görkemli mitingler ve halkla buluşmaların karşılığını aldığı açıkça belli. Bu buluşmaların anket sonuçlarına yansıdığını da çok net görüyorsunuz. AK Parti'nin de içeride ve dışarıda attığı diplomatik adımlar ile toplumun her kesimine doğrudan yansıyan ve dokunan uygulamaları, memnuniyetin artması şeklinde karşılık buluyor. Muhalefet cephesinde düzenli olarak toplanan masa buluşmalarından her ne kadar somut bir sonuç çıkmasa da, özellikle ana muhalefet partisi CHP'nin Lideri Kılıçdaroğlu'nun ABD ve İngiltere ziyareti, ardından Almanya'ya gidecek olması dikkat çekiyor. Yurtiçindeki buluşmalardan önce dış ülkelere yaptığı geziler ile görüştüğü kişi ve gruplara bakıldığında Kılıçdaroğlu'nun, yaklaşan seçimler öncesinde halktan ziyade başka "klik"lerden "olur" almanın peşinde olduğu izlenimi doğuyor. Siyaseten bu yurtdışı görüşmelerin bir tercih olduğunu söyleyip bunun yansımalarının muhakkak seçmen üzerinde de görüleceği konusunda bir tereddüdümüz yok. Bir yanda bunlar yaşanırken, geçen çarşamba ATV, A Haber ve A Para ortak yayınında birlikte olduğumuz Başkan Erdoğan ile yayın sonrasında yaptığımız sohbette, Türkiye yararına içeride ve dışarıda "hem diplomatik, hem ekonomik, hem de günlük yaşama dair çok önemli müjdelerin ve düzenlemelerin" olacağını da iletmek isterim. KADINLARIN SAÇINI BIRAKIN! Perşembe günü A Haber özel yayını için geldiği ofisimizde ağırladığımız Adalet Bakanı