HDP ne derse o!

ESKİ HDP milletvekili Ahmet Türk'ün bir süre önce Independent Türkçe'ye verdiği röportajda söylediği sözler, gündemin yoğunluğu içinde hak ettiği kadar yer bulamadı. "Millet İttifakı biz olmadan seçimi kazanamaz" diyen HDP'li Türk, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun "nabza göre şerbet verdiğinin ve bu durumdan HDP'nin rahatsız olduğunun" altını çizdi. Aynı röportajda HDP'li Türk, "Muhalefetin tutumu belirsiz ve bulanık. Ankara merkezli parlamento içi siyaset sokakla birleştirilmediği sürece, Millet İttifakı hayal kuran tüccar durumuna düşer" mesajını da vermişti. Sözde 6'lı masada oturmayan ama masanın altından 6'lı masayı doğrudan yöneten ve yönlendiren HDP adına söylenen bu sözlerin adresi zaten tek başına ne CHP ne de Kılıçdaroğlu. Malum, o masada oturan diğer 5 partiye ve liderine de söyleniyor bu sözler. Yani, sokakta siyaseti hatta çatışmayı işaret eden, Kürt politikalarında daha rijit olmaya davet eden bu açıklamalara ne partilerin kurmaylarından ne de liderlerinden bir cevap geldi. Hepsi "Duymadım, görmedim" diyerek sağır olmayı tercih etse de perde gerisinde ciddi bir trafiğin döndüğünü kulislerden biliyor, duyuyoruz. Diğer küçük partilerin zaten belirleyici bir etkisi olmadığından, masanın "sosyal demokrat" olduğunu söyleyen CHP ve "milliyetçiyiz" diyen İP liderleri ve temsilcilerinin bu duruma daha ne kadar sessiz kalacağını da yine kendileri değil HDP belirleyecek kuşkusuz. TÜRKLER DE ÇOK OLUYOR! Vakıfbank Kadın Voleybol Takımı için gazetelere verilen ilan çok anlamlı. "Alınmadık kupa bırakmadık" sloganı kullanılmış. Gerçekten de 5'te 5 yapan kadınlarımızı kutluyorum. Ama bu sloganı, bize kupalardan kupa beğendiren basketbol, voleybol, tekvando, kürek ve ampute takımlarımız için de kullanmak isterim. Bahçeşehir ve Anadolu Efes Basketbol takımlarının ardından Vakıfbank ve Eczacıbaşı Kadın Voleybol takımlarının Avrupa