Cehennem geceden cennet sabaha

Dünyada eşi benzeri yok 15 Temmuz direnişinin. Dün idrak ettiğimiz altıncı yılında bütün hesapların görüldüğünü ve tehlikenin tamamen geçtiğini söyleyebilir miyiz peki Hayır! Ama bu demek değildir ki, aradan geçen altı yıl içinde her şey başladığı günkü gibidir. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) temsilcileri tarafından ülke bütünlüğünün hedef alındığı 15 Temmuz gecesi, Türk milletinin kendi kaderine sahip çıkma iradesini gösterdiği ve destan yazdığı bir gecedir. Bundan önceki darbelerden çok farklı olarak hem millet, hem meşru siyaset kurumları ve temsilcileri, hem de medya ve STK'lar bu iradeye dahil olmuşlardır. Bu büyük buluşmanın siyaseten vücut bulduğu bir başka büyük uzlaşma da Cumhur İttifakı çatısıdır. AK Parti ve MHP'nin bu ittifakı, Cumhuriyet döneminin en önemli, en anlamlı ittifakıdır. Hiçbir boşluk bırakmadan, gündelik siyasetin küçüklü büyüklü hesaplarına takılmadan milli şuurla bir araya gelen Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli, büyük Türkiye'nin önünü kesmek isteyen dahili ve harici bütün düşman ve işbirlikçilerine karşı yıkılmaz bir blok oluşturmuşlardır. Türkiye'yi kaos ve işgale sürüklemek isteyen, ülkeyi parçalanmış ve iç savaş çıkmış bir Suriye haline getirmek isteyenlere karşı duran bu blok, altıncı yılında, başlangıçtan çok daha güçlüdür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin savunma refleksinin hiç olmadığı kadar güçlendiği bu süreçte, siyaset kurumuna karşı güven duygusu ve siyasi istikrar artık çok daha yerleşik ve kalıcı hale gelmiştir. Bu milli şuur için "kontrollü darbe, tiyatro" yakıştırması yapan kendini bilmezler de olmadı mı Ama onlara en güzel cevabı, "Biz bu vatanı 1 dolara satanlardan olmadık" diyen milyonlar veriyor aslında. CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun bununla da yetinmeyip darbeci FETÖ üyelerine moral veren "20 Temmuz sivil darbe" ifadesine de, devleti FETÖ'cülerden