Tarafgirlik kördür

İnsan birtakım gerekçelerle bir topluluktan ayrılınca o topluluk daha çok gündemine oturuyor.Onları öncesinden daha ciddi bir takip başlıyor. Unutmak istedikçe hatırlıyor. Görmek istemedikçe daha çok görünüyor. O topluluğu yokluğa mahkum etmek hali, ciddi bir iç sıkıntısıdır. İnsanda husumet duyguları galip gelince, terazinin ölçüsü kaçıyor. Hiç tanımadığı insanlara sergilediği nezaketi(!) on yıllarca aralarında hukuk oluşmuş arkadaşlarına sergileyemiyor. Bu kendisinin içinde olduğu durumu içine sindirememenin bir göstergesidir. Hatta o grup hakkında o husumet hislerinin doğru çıkması için adeta dua eder gibi, 'ben dememiş miydim' duygu tatmini ve düşüncesinde haklı çıkmak bencilliği için heyecanlı bir beklenti oluşturmak bile söz konusu olabilmektedir. Düşünün ki, kendince yanlışta olan arkadaşlarının iyileşmesi, daha sağlıklı bir hale gelmesi için ehl-i insaf mabeyninde dua etmek beklenirken, böyle kötü duygu taşıyanlarda, bırakın iyileşme duasını daha beter olması noktasında adeta beklentiler söz konusu olmaktadır. Böyleler, kendi gibi düşünmeyeni bir kaşık suda boğacak zihniyettedir. Allah fırsat vermesin. Zaman zaman, eskilerden biraz daha konuşulabilenlerle karşılaşıldığında, sizi yokmuş gibi kabul eden bir anlayışla, 'Yeni Asya hala çıkıyor mu' gibi bir iç görüntü hali sergilerler.