Toplum, farklı insan kesimleriyle bir vücudun azaları gibidir. Vücudun bir organı hastalansa, diğerleri imdadına koşar. Toplumun varlığı da böyledir.
Toplumda mahkum, hasta, ihtiyar, işsiz, fakir gibi dezavantajlı insan kesimleri vardır. Sağlıklı toplumlarda bu kesimler özellikle gözetilir. Şahsi menfaatlerin ön planda tutulduğu toplumlar kalitesizlikten haber verir.
Bugün değişik sebeplerle mahkum olmuş, farklı yaş gruplarında yüz binlerce insan vardır. Tabiiki kanun kapsamında suç işleyenler cezasını çekecektir. Burada dikkat çeken, cezalar çekilirken geçen zamanın neye dönüştüğüdür. Yani mahkum, sosyal hayata yeniden döndüğünde bozulmuş duygular ıslah oldu mu, yoksa daha da mı kötü oldu, önemli olan budur
Milyonları aşan eğitim ordumuzun ilk hedefi toplumdaki cehaletle savaştır. Bu savaş öncelikle kişinin suça bulaşmaması için verilirken, devamında suça bulaşmışların kurtarılması şeklindedir. Mahkumların yaş ve suç kategorileri dikkate alınarak, bu konuda çalışması olan eğitimcilerle mahkumların buluşturulması toplumun yarınları için çok önemlidir. Bu çalışmalar da 'bilmem ne haftası' tarzı resmi, sıkıcı konularla değil; dişe dokunur, yararlı bilgilerle mahkumlara ulaştırılması, toplumun sağlıklı geleceği için önemlidir.
Mahkumların mahkumiyetine sebep olan mevzular etrafında ihtiyaç duyulan konular tespit edilmeli, o noktalarda yapılan çalışmalarla bu eğitim programları belirlenmelidir. Yoksa yapılacak resmi eğitim seminerleri ne eğitimcilerde ne de mahkumlarda faydalı bir karşılık bulmayacak, yapılan işler de -işlem yerini bulsun kabilinden- israftan başka bir neticeye dönüşmeyecektir.