Boğazımda düğümlenir yaşamak

Modern çağ derlerdi zamana, medeni insan derlerdi bu çağda yaşayana.

Şimdi ne bir yazı okuyabiliyorum düzgün, ne bir sağlıklı haber çağa dair. Gözlerim parlıyor, aklım sıçrıyor, burnumun direği sızlıyor duyduklarıma. Gözlerim utandı, ağladı gördüklerine. Neler oluyor anlaşılır değil, yaşananlar. Bu insanlık olamaz. Bir paylaşıma bakayım diyorum, boğazımda düğümleniyor nefeslerim. Sıkıyorum gözlerimi, ortalıkta damlamasın yaşları diye. Olmuyor tutamıyorum kendimi. İçin için kemiriyor vicdanım aklımı. Neden diye diye aklım ağlıyor, kalbim ağlıyor, vicdanım sızlıyor, sızlıyor. Düğüm düğüm her şey, düğüm düğüm nefesler. Daralıyorum.

Sevmek istediğim nazarlar insanlıktan çıkmış; değişik, yırtıcı bir mahluk artık her görüntü. Bu değildi aradığım. Hayalim bu değildi. Medeni dünya; masumiyetini yitirmiş, dişe dişe canhıraş çarpışma. Aradıklarım nerede, bulduklarım kim Mesele bunların olması değil, nerede insanlar Nerede sevgi yumağı, şefkat dokunuşu, acımak, vefa ve insanı oluşturan yüksek duygular nerede Hani sevecektik hemcinslerimizi Hani onların tamir edecektik yırtık duygularını Hani gülecektik geleceğe dair

İnsan mıyım, neyim; neden kaçıyor çocuklar benden. Neden karga yüzümüze baka baka başımızı didikler gibi ciyak ciyak ötmekte Neden ağlıyor deniz, neden hırçın rüzgar, neden acıtıyor güneş Neden dünyaya gelmek istemiyor masum bebekler Neden gözleri yaşlı annelerin Neden utanıyor babalar, babalıktan Bakın yine düğümlendi boğazıma nefesim. Yutkunuyorum, gitmiyor. Gitmiyor, geçmiyor zaman. Yine gözümün önüne bir bebek geliyor taa ötelerden, hesap soruyor senden, benden, bizden Vahşet, medeniyet diye kusuyor zehrini. Ben yine içimden gele gele, seve seve ağlayamıyorum, atamıyorum içimdeki düğümleri. Biraz uyumam, kopmam bu dünyadan iyi olacak gibi geliyor. Bütün bu yaşananlar gerçek olamaz, birer rüya olmasını diliyorum. Uyanınca insanlığa ümit dolu yeni bir hayat diliyorum.