Akıl, bir programdan başkası değil

Bazı insanlar aklı abartıyorlar.Oysa o da mide gibi, bağırsaklar gibi bir organ işte. Kendisine yüklenen sınırlı görevleri yapmanın ötesinde bir mahareti yok. Belki bağırsaklar daha maharetlidir akıldan. Aklım var deyip, her şeyi onunla çözeceğini düşünmek çok akıllıca değil. Çünkü sınırlı olan bir şey, işte sınırlı sayıda probleme çözüm üretebilir. Düşünüyorum diye her şeyi yapabileceğini, her yere gidebileceğini sanmayın. Sonra toparlaması kolay olmaz. O gider ama dönmesini bilmez. Nasıl ki mide, şartlarına uygun olmayan bir şeyle muhatap olduğunda bozulur, akıl da öyledir. Sınırlarını zorlarsanız, akıl fesadına uğrarsınız. Beyefendi soruyor da soruyor. Her soruya verilen cevaba birkaç kaçamak soru daha buluyor. Ama vakıa şu ki, aklın da sınırı var. Onun için derler ya, aklından zoru var diye. Nimet, sınırlarından taşarsa nikmet olur. Alemde birbiriyle bağlı bulunan sebeplerin olağanüstü bir akıl ürünü olduğunu düşünmek ve bu olağanüstülüğü bir Yaratıcıya vermemek akıl dışıdır. Yani akıllıca işler olacak, ama bu işler kendi kendine olacak, olur mu böyle Yani rüzgar bulutları harekete geçiriyor, sonra olağanüstü işler oluyor ve bunları bir yöneten, bir yürüten olmayacak, böyle olur mu Kanaatim o ki, insan inanmazsa, insanlığını kaybediyor. Ve akıl nimeti hayatı yaşanmaz hale getiren bir azap aletine dönüşüyor. Bence, kendinizi zorlamayın; inanmak ve O'na güvenmek yetiyor