İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan ihbarda "Kırmızı Bülten" le aranan Sırp uyuşturucu baronu Zeljko Bojanic'in, ülkemizde bulunduğu ve kaçakçılık organizasyonlarını Türkiye'den yönettiği ihbarı yapıldı. İhbarda ayrıntılı bilgi yer alıyordu. Polise düşen verilen adrese gidip kişiyi yakalamaktı. Evinde yapılan aramada sahte Kuzey Makedonya pasaportu ve kimliği bulundu.
İşlemler devam ederken, Bojanic'in öldürtüp villanın bahçesine gömdürdüğü çete üyelerinden Risto Mijanoviç'in ihbarı yapıldı. Bojanic, "Kırmızı Bülten" le aranan, suç örgütü lideriydi. Ülkemiz uyuşturucu baronlarının gizlenme ve hesaplaşma alanı olarak kullanılıyordu. Parayı bastırana vatandaşlık da veriliyordu. Ülkemizde kendisini bu kadar rahat hissetmelerinin bir nedeni olmalıydı.
NE KADAR HAKLI YAZMIŞIM
Organize suç örgütleriyle mücadele ediliyor, bazı ülkeler için son derece önemli olan suç örgütü liderlerinden ülkemizde yakalanıp sınır dışı edilenler oluyordu. Tabii bunlar yakalananlar. Bir de Bojanic gibi ülkemizde olup da yıllardır yakalanamayanlar vardı. Bunun böyle olduğu da Ali Yerlikaya'nın İçişleri Bakanlığı döneminde daha iyi anlaşıldı.
9 Kasım 2022'de bu köşenin okurlarına, "Türkiye, onların gizlenme ve hesaplaşma ülkesi oldu" diye yazmıştım. O yazının altında yabancı uyruklu suç şebekelerinin liderleriyle ilgili kapsamlı bilgiler yer alıyordu.
Önüne gelene hakaret etmeyi alışkanlık haline getiren, ismini anmak istemediğim ancak bilgilenmeniz için zorunlu olarak hatırlatacağım Süleyman Soylu isimli eski bakan, bunları yazdığım için yine köpürmüştü. Kuşkusuz o dönemde de operasyonlar yapılıyordu. Ama İçişleri Bakanı ile suç örgütü lideri olmakla suçlananlar fotoğraf çektirince onların üzerine kim, nasıl gidecek Dönemin bakanı S. Soylu'nun emriyle yazım üzerine yapılan açıklamada şöyle denilmişti:
FETÖ'NÜN 5. KOL FAALİYETİ!
"Organize suç örgütlerine yönelik gerçekleştirilen başarılı operasyonlardan hazımsızlık duyan yurt içi ve yurt dışı mihraklar tarafından yönlendirildiği açıkça anlaşılan değişik çevrelerce, organize suç örgütleri ile mücadelede yapılan başarılı çalışmalara karşın olumsuz bir algı oluşturulmaya çalışıldığı ve FETÖ'nün '5'inci kol faaliyetlerine' alet olunduğu gözlemlenmektedir. FETÖ'nün ağzıyla konuşanlar ve FETÖ'nün değirmenine su taşıyanlar, yapılan başarılı çalışmalara gölge düşürmeye ve kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalışmaktadır."
Yazıklar olsun! Kuşkusuz önceki bakan döneminde de operasyonlar yapılıyordu. Ancak, yakalanan uyuşturucu baronları değil, daha çok "torbacı", "dağıtıcı" olanlardı. Bakıyorsunuz 5 ton kokain yakalanıyor, kimin olduğu belli değil. Erzurum'da 2 ton eroin yakalanıyor, gözaltına alınan sadece kamyon şoförü. Kamuoyunda, baronların üzerine gitmeme gibi bir alışkanlık olduğu izlenimi doğmuştu.
BATAKLIĞA SÜRÜKLENENLER
Yabancı uyruklu uyuşturucu baronları, parayla vatandaşlık almadı mı Hakkında yalama kararı çıkarılacak Türk vatandaşına, bakanın makam odasında "Yurtdışına çık" denilmedi mi Yelekli bakanı ortalarına alıp fotoğraflar çektirenlere kim nasıl dokunacak Araçlarına çakar taktıkları bilinmesine rağmen bunları kim durduracak, kim söktürecek Bu işler genelge yayımlamakla olmuyor.
Ülkemiz uyuşturucu batağının içinde. En muhafazakar şehirlerimizde bile uyuşturucu, uyarıcı kullanımı alabildiğine yaygınlaştı. Siz, yabancı uyruklu uyuşturucu kaçakçılarının Türkiye'ye gelmesine izin verirseniz, torbacısını, taşıyıcısını yakalayıp çete liderinin üzerine gitmezseniz ülke bu duruma gelir. Bugün bir çok aile çocuklarını bu illetten kurtarmak için mücadele veriyor. Tedaviden sonra o çevrelerden uzaklaşsınlar diye şehir değiştiriyor. Durum vahim!