Ses teşhirim hepsine bin basar

13 yaşından beri sahne alıyor, aradan geçen sürede konser sayısı 1500'e yaklaştı. Şarkı söylediği gibi onlarca söz ve bestesi var. İkilemli soruların bu haftaki konuğu Burcu Güneş'le müzikal yolculuğundan girdik, en son meslektaşlarına yönelttiği sahne kostümü eleştirisinden çıktık: "Doz çok önemli. Sanatçının bir 'iç çamaşırı modeli' olmadığını unutmamak gerek. Bunu başaramazsan iş avamlaşır. Karşınızda sizi seven bir kitle varsa çuval da giyseniz olur. Nasıl cesurca 'sergilendiğinizin' pek de bir önemi yok." İlk kez 13 yaşınızda gitarist babanızla sahneye çıktınız. Bu meslekte müzisyen kızı olmak avantaj mı, dezavantaj mı- Müzik aşkıyla doğup müzisyen olmayan aileye mensup birine göre avantajları çok elbette. Ama benimki baskın bir baba olduğu için, bazı küçük dezavantajları da olmadı değil. (Gülüyor) 1500'e yakın konser verdiniz. Yurtiçi konseri mi, yurtdışı konseri mi- Konserlerin her biri özel. Ayırt etmek haksızlık olur. Şunu söyleyebilirim: Benim adrenalin beklentimi en çok kalabalıkta tüm şarkıları beraber söylediğimiz konserler karşılıyor. Şarkı söylediğiniz gibi beste de yapıyorsunuz. Hangisi daha zevkli: Sahne önü mü, sahne arkası mı- Bak burada seçim yapamam. İkisinin tadı o kadar başka ki. Birinde ruhun derinlerinde sanki anne rahminde gibisin: Sessiz, güvende ve tek başına. Diğerinde herkesin önünde bir başına... Ama dünyada nefes aldığın en vazgeçilmez yerdesin. Bilmiyorum bu duyguları başka nasıl tarif edebilirim. Sizce hangi şarkınız kitleler üzerinde daha etkili oldu: "Alimallah" mı, "Biz Aşkı Meleklerden Çaldık" mı - "Biz Aşkı Meleklerden Çaldık" tabii... Sihirli ve artık kült bir eser. Nice çiftleri evlendirdi biliyor musun Yuva kurduran bir saflığı var... Peki hangi düetiniz size daha çok şey kattı: Rafet El Roman'la "Son Mektup" mu, Selami Şahin'le "Ben Bir Tek Kadın Sevdim" mi- Düetlerimin hepsi özel. Mesela Selda Bağcan ile "Minnet Eylemem" de var. Ama Selami Abi'yle olan efsaneleşti. "Ben Bir Tek KadınAdam Sevdim"in halkın gönlündeki yeri bir başka. Fuat Güner de idolüm. Düetimiz "Ateş ve Suyun Aşkı" da benim için yine en özellerden. Başka kiminle düet yapmak isterdiniz: Şarkılarını seslendirdiğiniz Whitney Houston mı, hayranı olduğunuz Celine Dion mu- Whitney sesine âşık olduklarımdan. Kutsal ve müthiş bir yeteneği, rengi vardı. Aynı şekilde Celine Dion'un da. Bu iki insan da meleklerin sesine sahip bence. Tılsımlı sesler. Ama illa biri olacaksa hayatta olduğu için Celine olsun. Müzik dışında ikisiyle de haşır neşirsiniz. Hangisinden vazgeçmek daha zor olurdu: Dans mı, paten mi- Dans! Hayatımın her anının bir parçası olabilir, bir müzikal gibi her yerde dans edebilirim. Ama kariyerimde solistlik öyle ağır bastı ki, o öne çıktıkça içine dansı entegre etmesi zorlaştı. En son meslektaşlarınızın sahne kostümleri hakkında yaptığınız eleştiriyle gündeme geldiniz. Yeni bir şey mi, yılların birikimi mi- Müzik sektörünün sadece ülkemizde de değil, tüm dünyada giderek yozlaşmasına yönelik söylemlerim hep oldu. Olacak da. Bu bir sanatçı kaygısı. Rihanna en sonunda iç çamaşırı markası açtı mesela. Geldiğimiz yer belli. Müthiş bir dejenerasyon ve yozlaşma. Bazı değerler çağdaşlık adı altında yok sayılmamalı. Özgürlük hepimiz için önemli. Ama zihinsel özgürlük, ifade özgürlüğü, maddi özgürlük... Bunları tam olarak çözdük de sahne kıyafetleriyle mi naralar atıyoruzVe doz çok önemli. Bir tasarım askısı veya iç çamaşırı modeli olmadığını unutmamak gerek. Bunu başaramazsan iş avamlaşır. Karşınızda sizi seven bir kitle varsa çuval da giyseniz olur. Nasıl cesurca "sergilendiğinizin" pek de bir önemi yok. Peki siz sahnede hangi dekoltenize daha çok güvenirsiniz: Bacak mı, sırt mı- Bak şimdiii... (Gülüyor) Ne anlattım bu kadar Şöyle diyelim buna: Ses teşhirim hepsine bin basar!HAYAT BİLGİSİPara saadet getirir, getirme miiii... Bir şeyi gece planlamak mı, sabah planlamak mı- Ben hep geceden planlarım. Hangisinin aklını okuyabilmek isterdiniz: Sevgilinizin mi, düşmanınızın mı- Sevgilimin zaten okuyorum, düşmanlarımın da tabii. Yalnız o dost yüzlü düşmanlar yok mu, ah ah! Hatır için çiğ tavuk... Yenir mi, yenmez mi - Yenir, yenir de hatırlı insan o kadar azaldı ki. Mideye oturacağına... Ne bileyim... Hayatınız bir film olsa müzikal mi olurdu, romantik komedi mi - Hımm... Aksiyon dolu bir müzikal olurdu galiba. Para saadet getirir mi, getirmez mi- Getirir, getirme miiii... (Gülüyor) Sizce hangisi daha avantajlı: Zengin ve çirkin doğmak mı, fakir ve güzel doğmak mı - Akıllı, zeki, çalışkan ve yetenekli doğmak ikisine göre de daha avantajlı. Bu yoksa zenginlik de yok olur. Güzellik de zenginlik gibi. Avantajları yüksek bir armağan ama bu saydıklarım yoksa bir yere kadar. Çirkinlikse estetikle halledilecek bir şey.KÜÇÜK KEYİFLERİstanbul'da İzmir'i, İzmir'de İstanbul'u özlüyorum Soyadınızdan dolayı sormak zor tabii ama... Güneş mi, Ay mı- E Güneş tabii. Dünya bile onun etrafında dönüyor, var mı ötesi Nerede olursan ol sana dokunmaya çalışan kozmik bir el gibi. Kötüleri bile aydınlatır. Gücü öyle tarifsiz bir kaynak. Bodrum mu, Çeşme mi - İkisini de çok severim ama İzmirli olarak Çeşme daha içselleştirilmiş durumda haliyle. Doğru, Alsancak kızısınız. İzmir mi, İstanbul mu- İstanbul'da yaşarken İzmir'i çok özlüyorum. İzmir'de uzun kalırsam İstanbul'u. Ama İstanbul'un sakin, trafiksiz hallerini. Peki İstanbul'un Anadolu yakası mı, Avrupa yakası mı - Avrupa yakası çok yordu beni. Artık tamamen Anadolucuyum. Twitter mı, Instagram mı- Instagram'a daha çok giriyorum. Twitter'da gündemi takip edip çıkıyorum. Tavla mı, satranç mı - Satranç. Beyni kuvvetlendirir. Kralların oyunu. Biraz yoldan çıkmak istediniz: Mantı mı, iskender mi - Mantııııı! Ama ıspanaklı olacak. Offf! Birinden vazgeçmek zorunda kalsaydınız... Kırmızı et mi, deniz mahsulleri mi - Hayvan sevgimden 10 senedir kırmızı et yemeyen biri olarak kırmızı et tabii. Evet, hayvan haklarına duyarlılığınızla biliniyorsunuz. Peki son kertede: Kedi mi, köpek mi - Böyle de kazık soru sorulmaz ki... Kediler müthiş huzur veriyor