Bizim de kendimize çekidüzen vermemiz gerek

Patili dostlarımız başımızın tacı ama bunu başka kimseye huzursuzluk vermeden yaşayabilsek ne güzel olurdu. Hayvanseverliği kimseye dayatma hakkımız olmadığını düşünüyorum.Burcu Özberk bir hayvansever. Sokaktan bir yavru köpek sahiplendi, adını Çangu koydu, şimdi bir dakika bile yanından ayırmıyor.Geçen gün Çangu'yla birlikte müdavimi olduğu bir restorana gitmiş. Restoran görevlileri eğer Çangu'yu çantasına koymazsa kendisine servis veremeyeceklerini söylemiş.Türkçesi: Köpeği çantasına koymazsanız kalkın gidin...Üslup ve yaklaşımın çok kötü olduğunu, hayal kırıklığına uğradığını açıkladı Özberk. Restoran yetkililerini bu tavırlarını gözden geçirmeye davet etti.Burcu Hanım'ın yaptığı çok güzel bir şey ama acaba biz hayvanseverlerin de bazı tavırlarımızı gözden geçirmemiz gerekmiyor muMesela hayvanlarımızla dolaşırken başka hayvanseverlerin de gittiği "hayvan dostu" mekânları tercih edebiliriz. Bunun restoranı da, kafesi de, oteli de beach'i de var artık. Kendilerini ilan edip duyuruyorlar zaten. Giden diğer müşteriler de çoğunlukla hayvansever olduğu için rahatsız olan çıkmıyor, herkes halinden memnun oluyor. Tamam, biz hayvanseveriz ama kimseye de bunu dayatma hakkımız olmadığını düşünüyorum. Ciddi ciddi korkan, yediği yemek boğazına dizilen, tatil günü berbat geçen insanlar var. Küçük de bir itiraf: Büyük cinslerin değil ama yaygaracı küçük cinslerin sürekli viyaklayan halleri, köpekleri bu kadar sevmeme rağmen benim için bile yorucu olabiliyor. Şezlongda kafa dinlemek istiyorsunuz, saatlerce bitmeyen bir hareket, bir koşuşturma, tantana..."E ben sırf bunun için müziksiz, çocuksuz, sakin bir plaj tercih etmişim, günahım ne" diye sorasım geliyor.Ben bile soruyorsam başkaları haydi haydi soruyordur. Üstelik bir de yeni moda var. Eskiden herkesin tek bir köpeği olurdu. Şimdi aynı cins köpekten iki-üç tanesiyle birlikte dolaşıyor hayvanseverler. Üçü birden aynı anda yaygara yapıyor. Hav hav hav, sanki dünyayı kurtarıyorlar. Patili dostlarımız başımızın tacı ama bunu başka kimseye huzursuzluk vermeden yaşayabilsek ne güzel olurdu.Haberin DevamıSürpriz ayrılıkta bir ayrıntıZeynep Bastık ile menajer eşi Tolga Akış'ın sürpriz ayrılığına süslü açıklamalar eşlik etti. "Kurduğumuz tüm hayalleri gerçekleştirmek için çalışmaya ve aile kalmaya devam edeceğiz. Birbirimizin hayatından çıkmıyor, sadece şekil değiştiriyoruz. Ve birbirimizi çok seviyoruz" dedi Zeynep Bastık."Biz bambaşka bir bağ yaşıyoruz. Eş olmanın ötesinde bir ilişkimiz var. Evlilik işini çok beceremedik ama birbirimizin başına bela olmaya devam edeceğiz" dedi Tolga Akış. Bu açıklamalara baktığınızda sanki oturulmuş, konuşulmuş, önü sonu düşünülmüş, severek ama anlaşarak ayrılınmış gibi bir his geçiyor insana.Oysa Zeynep Bastık daha yeni bir reklam kampanyasının yüzü oldu. Eğer her şey yansıtıldığı gibi tatlış tatlış gelişmiş olsaydı...Böyle bir zamana denk getirilir miydi hiç ayrılık Söylenen o ki kampanya