Yanlış anlama!

Bir arkadaşım arabasını satacaktı. İnternete ilan vermiş. Arayanların yarısı söze "Abi yanlış anlama, biz galerici değiliz" diyerek girmişler. Arkadaş dedi ki: "Bunu söyleyenlerin hepsinin galerici olduğundan eminim. Çünkü normal vatandaş zaten böyle bir şey söylemeye gerek duymaz." Gerçekten de öyle. İnsan, olmadığı bir şeyi niye söylesin ki Hani havaalanında çalıştığını söyleyip sahte ürün satmaya çalışan tipler var ya Onlar da genelde, "Abi yanlış anlama. Ben normalde satış yapmıyorum" gibi bir cümleyle giriyorlar konuya. Bir de "Abi, yanlış anlamazsan bir şey soracağım" diye lafa girip para isteyen dilenciler var. Yani bu ifade gerçekten sıkıntılı. Çünkü genelde söylenecek şeyin yalan yanlış bir şey olduğuna dair ipucu veriyor. Belki de bilinçaltımız yaptığımız şeyden rahatsızlık duyuyor ve bir cümleyle de olsa kendini rahatlatıyor. Yani bilincin altı, üstünü teselli ediyor. Yoksa insan durup dururken kendisini ele verir mi Bu konu sadece tek cümleyle sınırlı değil aslında. Teselli seansları birçok farklı kategoride yapılabiliyor. Mesela dikkat edin, çok yalan söyleyenler "Bizde yalan yok" cümlesini çok sık tekrarlar. İki cümleden birinde "Şerefim namusum üzerine" diyenler için şeref ve namus kavramları ikinci el tadındadır. Sürekli "Saygı duyuyorum" nakaratını tekrarlayanlar pek kimseye saygı duymazlar. Önüne gelene "aşkım, cicim, balım" diyenler sevgi yoksuludur. Bu yüzden bir şeyi çok sık tekrarlıyorsak, o konuyla ilgili zaafımız var demektir. Yani genelde yapmadığımız, beceremediğimiz veya hasretini çektiğimiz şeyler çenemize vuruyor. Kendimi düşünüyorum. Ne zaman kendimi enayi gibi hissetsem, "Karşınızda enayi yok sizin!" diye bağırasım geliyor. Tükürdüğümü yalamadan hemen önce, "Bizde geri vites yok birader!" cümlesi diyaframdan yukarı doğru tırmanmaya başlıyor. "Ha ha, biz de yedik tabii" diye söylendiğim zamanlar, bir şeyi yediğim anların hemen sonrasına denk geliyor. Yani bir konuyla ilgili sıkıntım varsa, o konuda gürültü yapma eğiliminde oluyorum. Herhangi bir alanda içim ne kadar tenhaysa, lafım o kadar kalabalık oluyor. Bu arada çoğumuz uyanık geçiniyoruz ya! İnanın insan bu hayatta en kolay kendini kandırıyor. Önemli bir konu daha var. İnsan gerçekten sahip olduğu ve yerleşmiş karakter özelliklerinin ve huyunun çok farkında olmuyor. Bu yüzden hakkında konuşmuyor. Derin su, sessiz akıyor yani. Ama ödünç karakterler veya devremülk tadındaki huylar sürekli kendinden bahsettirmek istiyor. Cömert insan cömert olduğunu çok fark etmiyor mesela. Normali bu çünkü. Ama kendini zorlayıp bir kereliğine cömertlik yapan kişi,