Namus diye bir davan yok mu peki

Soykırımcı Netanyahu, İsrailli askerlere (teröristlere) yaptığı konuşmada Filistinlileri günümüzün Amalek halkı tesmiye edince, Tevrat'taki şu ayetten herkes haberdar oldu:
"Şimdi git Amaleklilere saldır. Onların her şeylerini tamamen yok et ve onları esirgeme; erkekten kadına, çocuktan emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür..."
Peki herkes bu ayetten haberdar oldu da ne oldu
Hiçbir şey.
Tam aksine, kalplerinde hastalık olanlar, kriptolar ve işbirlikçiler daha da azgınlaştı.
Hatta "Ben Türk'üm, Filistin diye bir davam yok" diyen aklıevveller bile çıktı.
Tamam kardeşim senin Filistin diye bir davan yok, ama İsrail'in içinde Türk'ün topraklarının da yer aldığı "Arz-ı Mev'ûd" diye bir davası var, onu ne yapacağız!
Arz-ı Mev'ûd, yani tanrılarının "vaat ettiği topraklar".
Bunlara vaat edilen, vatanından bir kısmıyla da sınırlı değil. Anan bacın hepsi bunlara helal.
Baksanıza, İsrail terör ordusunda tuğgeneralliğe atanan Eyal Karim adlı haham geçenlerde, "İsrail askerleri, Yahudi olmayan kadınlara tecavüz edebilir, bu doğal bir hak!" dedi.
Sanmayın ki tecavüzü savunan bu haham münferit.
Hayır, değil. Zira, 150 adet haham, "Eyal Karim'in sözleri Tevrat'ın ayetleridir, onu eleştirmek İsrail'i ve Tevrat'ı eleştirmek gibidir..." diyerek ona destek vermiştir.
Yani benim aklıevvel kardeşim, "Ben Türk'üm, Filistin diye bir davam yok" diyorsun ama, bunların tecavüz kontenjanında Yahudi kadınların dışında her kadın var.
Bunlar budur.