Çizik sancısı

Masa eşrafı adına her şey tıkırında gidiyordu. Endişeli modernler ile bir kısım endişeli muhafazakârları "Erdoğan karşıtlığında" buluşturmayı başarmışlardı. Yani... "AKP dinciliği dayatıyor, dinci nesil yetiştirmek ve hepimizi çarşafa sokmak istiyor..." yollu isyan edenler ile "AKP millette ahlak bırakmadı, zinayı yasak olmaktan çıkardı, bakın işte Bebek sahillerinde zina ediyorlar!.." diyenler, Erdoğan ve AK Parti'ye karşı birleşmişti. Evet, tuhaf ama vaziyet bundan ibaretti Zaten algıların gerçeklerin yerini aldığı kaotik durumlarda garabetlerin farkına varılmaz. Hiç unutmam, bunların en ünlü aydınlarından biri, Abramowitz ve Edelman gibi iki azgın Siyonist öncülüğünde vaktiyle hazırlanan raporda AK Parti'nin uyarılmasının istendiğini aktardıktan sonra şöyle demişti: "Eğer AK Parti iktidarı, Washington'ın bakış açısı beni ırgalamaz düşüncesine kapılmışsa, iktidarlarını sürdürmelerini sadece Türkiye'deki 'sandık' zannediyorlar ve Washington'daki Beyaz Saray unsurunu dışlıyorlarsa Washington'dan çizik yerler; 'Yedirmeyiz!' sloganları da fayda etmez..." Bunları ne zaman mı söyledi Gezi döneminin hemen ardından... "Hitler de sandıkla gelmişti" diyerek halk iradesinin meşruiyetini sulandırmaya çalışıyorlardı ya hani, işte o zamanlar... Unutmuş olamazsınız; sadece muhalefet değil, dönemin Cumhurbaşkanı Gül bile "Her şey sandık değildir" korosuna katılmıştı. Erdoğan karşıtı yazarçizerlerimiz de "çoğulculuk-çoğunlukçuluk" diskuruyla mahut argümana destek vermişlerdi. Gelgelelim, söz konusu aydınları lafı hiç eğip bükmemiş, "demokrasi, hukukun üstünlüğü" gibi lakırdılardan kendine kamuflaj yapma ihtiyacı duymamıştı. Dümdük söylemişti: "Washington ne der beni ırgalamaz, ben sandıktan çıkan sonuca bakarım diyorsan, Amerika'dan çiziği yersin!.." Hülasa... Bir Türk aydını gündüz gözüyle, "ABD'nin iradesini iplemeyip sadece Türk milletinin iradesine bakarsan çiziği yersin" diyerek, iktidarın kulağına kar suyu kaçırmaya çalışmış, kimsecikler de bu garabeti sorgulamamıştı. Neden acaba Gerçekten de "çizik" yediğimizden mi Doğrusunu söylemek gerekirse, Gezi sonuç itibarıyla (en azından