İsrail'in hedeflediği sınırların (Arz-ı Mev'ud) Türkiye'den hangi illeri kapsadığını bilmeyebilirsiniz.
ABD'nin binlerce TIR silah yardımı yaptığı terör örgütüne güneyimizde "devlet" kurdurmak istemesinin İsrail ile alakası hakkında hiçbir şey okumamış olabilirsiniz.
İsrail terör rejiminin malul olduğu Siyasi Siyonizm "inancına" göre, Yahudilerin dışındaki tüm insanlığın kendilerine kul köle olmanın dışında hiçbir hakkı olmadığını da duymamış olabilirsiniz.
Dahası, İsrail terör rejiminin Gazze'deki soykırımına karşı çıkmanız için Müslüman olmanız da gerekmez.
İnsan olmanız kâfi.
İsrail savaş uçaklarından atılan tonlarca korkunç bombayla Gazzeli çocukların paramparça edilmesine sessiz kalmamak için omuzlarınız üzerinde taşınmaya değer bir kafa ve "sol memenizin altındaki cevahir kararmasın" yeter.
İşte görüyorsunuz...
Latin Amerika'dan Avrupa'ya, Asya'dan Afrika'ya kadar yeryüzünün tüm aydınlık yüzlü insanları Gazze'deki bebek katliamına sessiz kalmıyor.
Siyonizm network olanca medya ve finans gücüne rağmen dünya halklarının vicdanında mağlup oldu.
Ülkemiz insanı da nüfuz casuslarının ve Türk'ün ruh köküne düşman kriptoların ilk günden itibaren "Filistinliler toprak sattı" veya "Araplar bizi arkamızdan vurdu" gibi sinsi tezviratına rağmen mazlum Gazze halkının yanında yer aldı.
Lakin...
Clup Deportivo Palestino gibi Filistin bayrağını temsil eden eşofman ve Filistin bayrağıyla maça çıkan bir futbol takımımız maalesef olmadı. Athletic Bilbao kulübü gibi maç başında skor panosunda Gazze'deki katliamın bitmesi için çağrı yapan bir kulübümüz de olmadı.
Hadi tamam şu veya bu nedenle futbol takımımız olmadı, anlı şanlı taraftarlarımız nerde peki
Mesela, tüm stadyumu Filistin bayraklarıyla donatmak ve hep bir ağızdan Filistin'in özgürlüğü için haykırmak Celtic taraftarından önce bizim taraftarlarımıza yakışmaz mıydı..
Bizim Nihat Kahveci'nin de top koşturduğu Real Sociedad