Bayrama, bahara ümide ve yeniden başlangıçlara dair

Çok sayıda sevdiğimizi bizden ve hayattan koparan dehşet verici bir pandemiyi ve zorlu bir kara kışı ardımızda bıraktık şükürler olsun.Şimdi pırıl pırıl bir bahar havasından derin nefesler çekiyoruz içimize.Kuş cıvıltılarıyla süslenmiş bahar dallarından akan parlak gün ışıklarıyla yıkanıyor gözlerimiz.Tabiat ana, bir yandan toparlanıp kendine çeki düzen verirken bir yandan bize aydınlık tebessümüyle göz kırpıyor, lisan-ı hâlle bize: "Ne duruyorsunuz Haydi artık siz de toparlanın Ümitleri yeniden yeşertmenin, işleri yoluna koymanın vaktidir!.." diyor.Gam, kasavet, ümitsizlik, çaresizlik zincirlerini kırıp atmamız için bizi teşvik ediyor.Başınıza ne gelirse gelsin, son tahlilde hayatlarınızı inşa eden sizlersiniz diyor.Kuş uçmaz kervan geçmez bir yere kondurulmuş derme çatma bir izbede mi, samimi dostların her an varlıklarıyla şenlendirdiği koca bir konakta mı yaşayacağınıza karar verecek olan sizlersiniz.Pencereleri kalın korku ve endişe perdeleri ile iyice karartılmış daracık odalarda mı, yoksa ceplerinde yeni ümitler, yeni heyecanlar, yeni fırsatlarla gelen günlerin neşeli ışıklarıyla aydınlanan ferah salonlarda mı yaşayacağınıza karar verecek olan sizlersiniz.Hızla çöken, çürüyen, her tarafından çatırtılar gelen evinizin yıkılıp, size mezar olacağı günü çaresizce beklemek yerine, kalkıp artık vakit kaybetmeden onu tamire başlamaya, olmadı yeni evinizin planları üzerinde çalışmaya karar verecek olan sizlersiniz!..Bahar ve bayram, bu sene el ele tutuşarak gelip çaldılar kapımızı.Bizi, Ramazan davulcuları gibi uyandırmak için mâniler söylüyorlar:Uyanın dostlar uyanın! Atın artık mahmurluğu üzerinizden!Bir kez daha ümitleri kuşanıp, yenilenmenin vaktidir.Üzerinizdeki ölü toprağını artık silkeleyip atmanın vaktidir.Yepyeni