Ülkenin Sorunlarını Kim Çözecek

SİYASİ tansiyonun yükselişe geçtiğinin farkında mısınız Bunun halka da yansıdığı kimsenin meçhulü değil. Eskiden TV'lerin açıkoturumlarında saygı ve uzlaşı üslubu hâkimdi. Şimdi, insanların farklı düşünceye sabrı yok. TV programlarında gerilim yaşanıyor. Kavgaya dönüşen programlar görüyoruz. Sunucu yayını ara vermek zorunda kalıyor. Çarşı, pazar, yollar, otobüsler ve metrolarda da benzeri manzaralar! Güvenlik, sığınmacılar, ekonomi, hayat pahalılığı, faiz, kur, enflasyon, eğitim gibi konularda çözüm bekleyen pek çok sorunumuz var. Bazı yöneticilerin kavgacı ve ayrıştırıcı bir dil kullanmaları düşündürücü! Hele, hükümetin tutumu insanı şaşırtıyor. Ülkeyi onlar yönetiyor. Sorumluluk omuzlarında. Asıl birleştirici, kaynaştırıcı üslup kullanması gereken hükümet! Fakat rakibine, "Adam değilsin; hayvandan aşağısın; esfel-i safilinsin" gibi ağır sözler eden iç barıştan sorumlu bakanımız var. Yönetici ve sorumluluk sahiplerinin tedirgin edici sözler kullanması hiç de hayra alamet değil. Hükümetin başı Mayıs 2021'de şöyle demişti: "Bunlar iyi günleriniz! Daha neler olacak, neler!" 11 maaşlı müdür, 5 maaşlı danışman iddialarına cevap veren yok. AKP kurucularından Kırıkkale eski Milletvekili Kemal Albayrak, "Hukukun bittiği yerde diktatörlük başlar" (Yeniçağ, 25.06.2021) demişti. Nagehan Alçı, seçim gerilimi yükselip kan akabilir, diyerek uyardı: "Hem muhalefet, hem iktidarın muhakkak bir orta yol bulup bir an önce bir uzlaşı zemini oluşturmaları çağrısında bulunuyorum. Bunun için hatta yalvarıyorum." (Habertürk, 8. 10. 2021) pushfn('ads'); HUKUK YARA ALMASIN Sinirler, kutuplaşma ve nefretin hâkim olduğu bir atmosferde, bu gibi çağrılara kulak verilmelidir. İç barış ve güvenliği sağlayacak kurumların başında hukuk geliyor. Hukuk hepimize lazım! Yargının yıpranmaması, yıpratılmaması gerekiyor. Son zamanlarda yargının verdiği bazı kararlar üzerinden kamuoyu ikiye bölündü. Bu, hayra alamet değil. Toplumda tedirginlik oluşturuyor. Kavala olayında, başlangıçta "berat" kararı verilmişken; yeniden yargılamada "müebbet" verildi. Bu konudaki "uç" görüntü kamuoyunu rahatsız etti. Kaftancıoğlu kararında da, hakaret içeren sözlerin 7 sene önceye ait olduğu konuşuldu. Yargı bu bilgiye yeni mi ulaşmıştır Açıklık getirilmesine ihtiyaç var. Yandaş medya, yargıya gösterilen tepkiye, "Erdoğan düşmanlığı" basitliği ile yaklaştı. Bu, gerçeği yansıtmıyor. Karara, muhalefetin tepkisi kadar, hükümet yanlıları da tepkili. Hukuk gibi hassas bir alan benmerkezci bir tavrı kaldırmaz. "Hak" denildiği zaman akan sular durur. Hükümetin hukukçu yetkililerinden Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Cemil Çiçek, hükümeti "demokratik tövbe"ye çağırırken; TBMM eski Başkanı Bülent Arınç ise, "Yargının en temel görevinin, hiçbir tesir altında kalmadan bağımsızlık ve tarafsızlık prensibine yaslanarak adaleti hayata geçirmesi olduğu" (13.05.2022) kuralını hatırlattı. pushfn('ads'); Milli Eğitim eski Bakanı Hüseyin Çelik, "Yargı tetikçilik yapmamalı" (14.05.2022) derken; AKP'nin MKYK üyesi Şamil Tayyar da kararın "Seçim öncesi ince bir işçilik" (13.05.2022) olduğunu söyledi.