Saadet'in Türkiye Vizyonu

SAADET Partisi'nin 8. Olağan Büyük Kongresi Türkiye ve dünyada ses getirdi. Kongrenin disiplini, katılımcılarının olgunluğu, mesajları ve heyecanı bütün dikkatlerin Saadet Partisi üzerine çevrilmesine yol açtı. Yeni bir şafağın sökmekte olduğunu müjdeleyen bu kongre, Saadet Partisi'nin muhalefette iken yaptığı son kongre olacağını gösterdi. Millî Görüşçüler Türkiye'nin bütün renklerini içine alan kucaklayıcı, birleştirici, kaynaştırıcı bir kongreye imza attılar. Genel Başkan Temel Karamollaoğlu'nun konuşması tam bir manifesto gibiydi. Performans ve heyecanı yüksekti. Türkiye'nin hasretini çektiği mesajlar verdi. "Biz bu coğrafyanın vicdanıyız. Tertemiz kadrolarımızla seçime ve iktidara hazırız" diyordu. İsraf, yolsuzluk ve rüşvet belâsından kurtulmadıkça krizi önleyemeyeceğimizi söylüyor; çözümün ise, her alanda üretim ve âdil paylaşımda olduğunu anlatıyordu. pushfn('ads'); Bilge Başkan, Türkiye'nin ümidi haline gelen "Altılı Masa" konusuna da açıklık getirdi. Altılı Masa Türkiye'nin sıkıntıları karşısında tabiî seyriyle ortaya çıkan bir oluşumdu. İktidar, bir türlü muhalefet partileriyle diyalog ve müzakereye yanaşmıyordu. "Her şeyi ben bilirim" havasındaydı. Tekliflere kulak tıkıyor; farklı fikirlerden rahatsız oluyor; adeta burnundan kıl aldırmıyordu. "Erbakan Hoca'yı Anma Toplantıları"na düzenli olarak katılan partiler arasında bir "yakınlaşma" yaşandı. Bu 6 partinin hepsinin bir tüzüğü, bir genel başkanı, kadroları ve Türkiye'nin problemlerini çözmekte farklı görüşleri vardı. Mesele "Türkiye" olunca, problemlerin çözümünde "ortak oldukları konular" üzerinden bir "konsensüs" oluştu. Altılı Masa böyle doğdu. O MASADA TÜRKİYE VARSAYIN Karamollaoğlu, kongredeki konuşmasında, ortak sorumluluklarını kuşanarak bir masa etrafında bir araya geldiklerini hatırlatarak şu açıklamayı yaptı: "Bu masada sadece 6 genel başkan yok. 85 milyon insanımız hep birlikte bu masada oturmaktadır. Bu masa, kaybedilecek bir seçimin ardından yaşanacak bir 5 yılın daha; ülkemize, insanımıza vereceği zararı gayet iyi bilenlerin kurduğu bir masadır." pushfn('ads'); Sistemin "tek adam"lığa dönüştüğüne şahit oluyoruz. Bu gidişatın önü alınmazsa "otokrasi"ye dönüşeceği endişeleri var. Rızası olmadan bazı vatandaşların AKP'ye üye yapıldığı; bazı kurum çalışanlarının, AKP Genel Başkanı'nın toplantılarına katılmaya zorlandıkları haberleri dolaşıyor. İzmir'in Menderes ilçesindeki Şehit Mehmet Kıvık Anadolu Lisesi öğrencilerinin, "Teknoloji etkinliğine gidiyoruz" diyerek Bornova Kültür Merkezi'nde "İlk oyum Erdoğan'a" içerikli bir siyasi toplantıya götürüldüğü medyaya yansıdı. (01.11.2022) İhtiraslı zihniyet, yeniden iktidar olabilmek için her yolu deniyor. Kendine oy vermeyenleri akla ziyan karalamalar yapıyor. Sayın Karamollaoğlu, bu dönemi kapatacaklarının; 85 milyonun kazanacağı bir dönemi başlatacaklarının müjdesini verdi: "Birileri sürekli olarak yeni düşmanlar, hainler, teröristler icat edip toplumu birbirine kırdırmak istiyor. Ancak, kaybeden hep Türkiye; kazananlar ise bir avuç zadegân!" İktidar, oluşturduğu problemleri örtebilmek için hep muhalefete saldırıyor. İktidar olarak icraat makamında olduklarını unutuyor; kötü gidişatın bütün