Saadet, Millî Görüş'ün yanında!

Çok partili döneme girildiğinden beri, siyasi partiler arasında restleşme, itham ve manipülasyon hep olagelmiştir. Başlangıçta "sağ" ve "sol" olarak anılan siyasi mücadele, seçmene ikili bir tercih yöntemi sunuyordu. Sağ kesim milliyetçilik ve muhafazakârlığı öne çıkararak Batı'ya yakın durmuştu. Sol kesim emek ve devletçiliği savunarak Rusya'ya yakınlığı ile tanınmıştı. 1969'da, Erbakan Hoca siyaset sahnesine çıkmış; "sağ" ve "sol" kavramlarının Batı'dan ithal edildiğini anlatarak; fikirleri "hak - bâtıl" ekseninde değerlendirmişti. Tarihi perspektif içinde milletimizi ancak "Millî Görüş'ün temsil edebileceğini" seslendirmişti. Millî Görüş'ü de milletimizin inancı, tarihi, özü, aslı, kendisi olarak açıklamıştı. Halk baştan beri Millî Görüş partilerine büyük ilgi duymuş; teveccüh göstermiş; Millî Görüş'te kendisini bulmuştu. Muhafazakâr partiler, halkı solcularla korkutarak, "MSP'ye oy verirseniz CHP gelir" gibi söylemler geliştirdiler. Halbuki, Millî Görüş'e oy verilirse, Millî Görüş gelirdi. 1973 seçimlerinde milletimiz MSP'ye 48 milletvekili verdi. Seçim sonrası kurulan CHP - MSP Koalisyonu'nda, MSP hükümetin lokomotif partisi oldu. İmam hatip liseleri ve Kur'an kurslarının sayısı artırılarak manevi değerlere öncelik verildi, Türkiye'nin dört yanında fabrika bacaları yükseldi, Kıbrıs Barış Harekâtı zaferle sonuçlandı. Cumhuriyetli yıllarda, ilk defa o dönemde toprak kazanıldı. Ülkemize silah ambargosu koyan ABD'nin; İncirlik dahil, Türkiye'deki bütün askeri üsleri kapatılarak ağzının payı verildi, Türkiye'nin "bağımsız bir ülke" olduğu hatırlatıldı. pushfn('ads'); MİLLÎ GÖRÜŞ ÖNCÜDÜRMilli Görüş'ün partisi olan RP, 1996'da bu sefer de sağ partilerden DYP ile Refah-Yol Hükümeti'ni kurdu. Erbakan Hoca'nın başbakanlığında kurulan hükümet bir yılda Kamutek Hesabı (Havuz Sistemi), denk bütçe, İslâm Birliği'nin çekirdeğini oluşturan D-8'lerin kurulması gibi icraatları ile Cumhuriyet tarihinin en başarılı hükümeti oldu. Halkın refah düzeyi yükseldi; ülkeye bolluk, bereket geldi. Bugün de kimse "Saadet'e oy verilirse şu gelir, bu gelir", hesabı içine girmesin. Bunlar manipülasyondur. Milletimizin sesini kesme çalışmasıdır. Saadet Partisi'ne oy verilirse, Saadet Partisi gelir. Daha önceki Millî Görüş hükümetlerinde görüldüğü gibi, Türkiye dünyada hak ettiği "öncü" ve "lider ülke" olma noktasına ulaşır. Hak ve adalet üzerine kurulan hükümetin güzelliği ortaya çıkar. Türkiye itibarlı bir noktada olur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildikten sonra farklı spekülâsyonlar yapılmaya başladı. Sistem, partilerin ittifakını "zorunlu" hale getirmiş; yasal zeminini oluşturmuştu. Sonuç almak için, Saadet Partisi de bir ittifak içinde yer almak zorundaydı. AKP; Saadet Partisi'ne "particik", "genel merkezi yok" gibi küçümseyici ifadelerle, "partiyi kapatın da gelin" demişti. 2018 seçimlerinde Saadet Partisi, yalnız seçim döneminde geçerli olup ittifak yaptığı partilerin siyasi kararlarına ortak olmamak şartıyla "seçim ittifakı" kurdu. Seçim sonrası da bu ittifakın adını anmadı. Yeni ittifak kararının seçim